Akşam ezanı ile geceye selâm vererek zamanın deveranını idrak ettiğimiz bu vakitte, gölgeler loş karanlıkta giderek kaybolurken, gözleri dış âlemden iç âleme yöneltti yavaş yavaş...
Gam değil Hak sözünü dinlemese ehl-i nifâk
Fâsıkı muztaribü’l-hâl eder âvâz-ı ezan (Yahyâ Bey).
Segâh, dügâh yahut rast makamlarından herhangi birisi olarak okunan akşam ezanı akşamın alacakaranlığındaki uhrevi loşlukla birleşip de üstüne üstlük bir de güzel bir kafesten çıkan nefesin ses telleri vasıtasıyla oluşturduğu davudî insan sesiyle bütünleşince, mâ'nâ âleminde sermest oluyor insan...
Ses; bir ni'mettir canlılara bahşedilmiş ve nefese irtibatlı.. dünyamızda rüzgârın sesi, dalgaların sesi, cırcır böceğinin, ağustos böceğinin, kurbağa, yılan, kuş ve memelilerin sesi nev-i şahıslarına münhasırdır. Canlılar dünyasında ilk olarak böcekler âleminde ses çıkartma ve duyma organları ortaya çıkar...diğerlerinin sessiz dünyasında ise iletişim dili kimisinde ışık, kimisinde davranış, kimisinde de feromon denilen kimyasal salgılar ile gerçekleşir...
İnsan sesine dönecek olursak, eğitimli bir ses, makamsal ve vurgulu ifâdeleriyle olunca, ruhlar üzerine etkili olur...hele bir de o makamsal melodiler ve nağmeler göğüs kafesinden, orada yerleşik kalpten/gönülden, yâ'ni sadırdan çıkıyorsa...
İrfâni deyişle; "satırdan çıkan göze, sadırdan çıkan gönüle hitap eder"
Gönül ehlinin sesi gönül telini titreştirir ve huşu ve huzura kapı aralar...
★
Memleket havası iyi gelir...
Maddi-manevi beslendiğimiz, şahsiyyetlerimizi inşâ edip şekillendiren,
neş'et ettiğimiz, memleketimizin sosyal yapısı, bizim içün asırların imbiğinden süzülerek damıtık hâle gelmiş, ilim, irfân, mûsıkî, kültür, edebiyat ve ahlâkı mündemiç bir medeniyyet havzıdır...
Her şeyin sahteleştiği, naylonlaştığı ve yapaylaştığı maskeliler dünyasında; muhabbeti, hürmeti ve edebi, samimiyeti, hasbîliği, karşılık beklemeden selâmlaşmayı...memleketin bu nev'i sosyal dokusu içinde yaşamak, solumak ve istifâde etmek iyi geliyor insana, insanın ruhuna, hâl ve ahvaline...
Dillerden düşmeyen memleketim şarkısının söz yazarı ve uyarlayanı Fikret Şeneş'in sözleri şöyle:
Havasına suyuna taşına toprağına
Bin can feda bir tek dostuma
Her köşesi cennetim ezilir yanar içim
Bir başkadır benim memleketim
Anadolu bir yanda yiğit yaşar koynunda
Aşıklar destan yazar dağlarda
Kuzusuna kurduna, Yunus'una Emrah'a
Bütün âlem kurban benim yurduma
Mecnun'a Leyla'sına erişilmez sırrına
Sen dost ararsan koş Mevlana'ya
Yeniden doğdum dersin, derya olur gidersin
Bir başkadır benim memleketim
Gözü pek, yanık bağrı Türkü söyler çobanı
Zengin fakir hepsi de sevdalı
Ben gönlümü eylerim gerisi Allah kerim
Bir başkadır benim memleketim