Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

21 Temmuz 2022 Perşembe

Afrika'da yaşamak, küresel gıda krizi, konfor ve sömürü düzeni...


Misafire ikrâm etmek, isteyeni boş çevirmemek, ikrâmın ve paylaşmanın huzurunu yaşamak medeniyyetimizin ve irfânî geleneklerimizin temel taşlarından...

Bir gün bir tanıdık misafire "ne içersiniz, çay, kahve ?" diye sorduğumda kahvenin markasını sormuştu, markasından dolayı beğenmediğini de hissettirmişti !

Hayatta kalmak içün çamurlu suya razı olan insanlar aklıma gelince, söyleyecek söz bulamaış idim...
Dünya nüfusu 8 milyar (7 milyar 942 bin) kişiye ulaşmış durumda, bunun 1 milyardan biraz fazlası Afrika kıtasında yaşamakta...
"Afrika genelinde insanların yüzde 20'si kadarı yetersiz beslenmekte... Afrika kıtası nüfusu gıda krizinden en fazla etkilenen kıta olarak karşımıza çıkmakta ve  bu durum giderek artmakta....Afrika, yakın gelecekte dünyada kronik açlık çeken insanların yarısından fazlasına ev sahipliği yapacaktır." deniliyor Unicef raporu raporunda !
Bugün dünya çapında 811 milyon insan açlık çekiyor  41 milyondan fazla kişi ise açlıktan ölme tehlikesiyle karşı karşıya...Gıda sıkıntısı yaşayan insan sayısı ise 155 milyonu geçmiş durumda.
Afrika kıtasındaki nüfusun yüzde 11'i aç !
Küresel gıda kıtlığı ve açlık krizi kapıyı çalıyor mu ?
Bugünkü mevcut durumdaki açlık rakamlarının daha kötüye gideceği, artan nüfusla birlikte yaşanacak kıtlığın su, gıda ve enerji savaşlarını tetikleyeceği gibi bir tahmin yabana atılacak cinsten değil...
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, dünyanın şimdiye kadar eşi görülmemiş bir küresel açlık kriziyle karşı karşıya olduğunu belirterek, gelecek yıl durumun bir felakete dönüşebileceği uyarısında bulunuyor...
Berlin'de gıda güvenliği konulu uluslararası bir konferansa videolu mesaj gönderen Guterres, "Ukrayna'daki savaşın, yıllardır ortaya çıkan sorunları daha da karmaşık hale getirdiğini, iklimin değişikliği ve COVID-19 salgınının küresel açlığı ve gıda krizini tetiklediğini" ifade ediyor ve ülke liderlerine yaptığı çağrıda, "Şimdi harekete geçmezsek felaketi önleme konusunda çok geç kalmış oluruz” diyor.

Guterres, "Afrika Boynuzu da son yılların en büyük kuraklığını yaşıyor.... Dünya Gıda Programı'na göre, son iki yılda, dünya genelinde güvenli gıdaya ulaşamayanların sayısı iki kattan fazla artarak 276 milyon kişiye çıktı. 2023 daha da kötü olabilir” diyor.

"Çiftçilerin ana maliyetinin gübre ve enerji olduğunu, gübre fiyatlarının geçen yıl yarıdan fazla, enerji fiyatlarının ise üçte iki oranından fazla arttığını belirterek, bu artışın Asya, Afrika ve Amerika'da pirinç ve mısır da dahil tüm hasatları etkileyebileceğini...Bu yıl yaşadığımız gıdaya erişim sorunları, gelecek yılın küresel gıda kıtlığı haline dönüşebilir. Hiçbir ülke böyle bir felaketin sosyal ve ekonomik etkilerinden kurtulamaz...Gıda krizini çözmek için dünyada yaşanan finans krizinin de çözülmesi gerektiğini, yoksulluk sınırındaki yüz milyonlarca kişinin finansal kriz nedeniyle ezildiğini belirterek, krizin çözümü için gelişmiş ülkelere çağrıda" bulunuyor.
Ve "21. yüzyılda kitlesel açlığı ve açlığı kabul edemeyiz” diyor.(1)

Yeniden mevcut durum ve afrikaya dönecek olursak...
Afrika ülkeleri yüzyıllar boyunca batılı beyaz adamların sömürgesi olarak her türlü kaynakları sömürülen bir kıta olmaktan kurtulamamış.

Misyonerlik maskesi ile veya kaşif olarak kıtaya giden batılı beyaz adamlar, kıtayı sömürgeleştirmenin öncülüğünü yapmışlardır.

Batılı beyaz adam kendisini yeryüzünün tek hâkimi olarak gördüğünden, ayak bastığı her yerde insan hayatı ve doğal hayat üzerinde her türlü tasarrufu kendine hak bilmiş...

Kenya Kurucu Devlet Başkanı Jomo Kenyatta derki:
"Batılılar geldiklerinde ellerinde İncil, bizim elimizde topraklarımız vardı.
Bize, gözlerimizi kapayarak dua etmesini öğrettiler. Gözümüzü açtığımızda ise; Bizim elimizde İncil, onların elinde topraklarımız vardı."

Portekiz'lilerin 15. yüzyılda kıtaya gitmeleri ile Afrika insanının köleleştirilmesi başlamıştır. Köle tutulan insan sayısının 100 milyon gibi rakamlara ulaştığından bahsedilmektedir...

Afrika'nın 300 yıl boyunca sömürülmesi sürecinde, batılı devletler (Portekiz, İspanya, İngiltere, Fransa ve sonraları ABD) tarafından sadece yeraltı yerüstü kaynakları sömürülmemiş, kültür emperyalizmi de aynı hızla sürdürülmüş... meselâ bugün 57 Afrika ülkesinden 25'inde Fransızca, 20'sinde İngilizce, birkaçında Portekizce ve İspanyolca resmi dil... 

Batılı emperyalist devletlerin zenginliklerinin devamı içün, afrika kıtasının insan kaynakları, doğal kaynakları ve maden yatakları önemli olmuş ve bugün de öyledir.  Sömürgeci batılı devletler, 19.yüzyılda başlayan sanayi devrimiyle birlikte artan hammadde, enerji ve insan kaynağı ihtiyacını büyük ölçüde Afrika'dan karşılamışlardır.
Bilhassa modern ve medeni(!) iki devlet, İngiltere ve Fransa Afrika kıtasını 200 senede talan etmişler...

Afrika'nın kapışılması, sömürgeleştirilmesi, bir başka ifade ile talanı; özellikle 1881-1914 yılları arasında emperyalist Avrupa sömürge imparatorlukları tarafından kıtanın neredeyse tamamının işgal edilip paylaşılması yarışına dönüşmüş (Harita)(2)
Sadece kaynaklarla yetinmemiş sömürgeciler, köle, işçi ve savaşlarda asker olarakta afrika insan kaynaklarını kullanmışlar...Fransa ikinci dünya savaşında 100 bin civarında insanı sömürgesi olan Afrika ülkelerinden getirip savaş meydanlarında kullanırken, 350 bin askeri de kendi ülkelerinde hazır kıta tutmuş...
ABD'liler sömürge yarışına sonradan dâhil olmuş ve sanayisinin gelişmesi, ekilebilir verimli topraklarının çokluğu ve tarımında gerekli işçi ihtiyacını karşılamak içün köle tüccarları marifeti ile milyonlarca afrikalıyı ABD’ye getirerek çalışmaya zorlarlar.

ABD’nin kurucu babalarından Benjamin Franklin’in bu husustaki bir açıklaması çok manidâr: “Siyah; aşırı yemek yiyen, buna karşılık çok az çalışan bir hayvandır”.
İnsana bakış açısını ve sömürünün meşru gösterilmesini yansıtması açısından Fransız  Pierre Loti (Piyer Loti)'nin şu sözleri de ibretlik: “Fas’a gelince onun hakkındaki düşüncemi hiç değiştirmedim. Bu haliyle, ileride sokulmak istenen halinden daha mutlu olabilir.  Ne var ki, biz Fransızlar gitmesek oraya, başkaları koşacaklar. Biz ise bu başkalarından iyiyiz. Daha az hoyratız, daha az hor görücüyüz. Daha az acı yaratırız, daha çok mutluluk yaratamazsak da. Bu iş birkaç milyar altınla, birkaç bin insan hayatını gözden çıkarmaya değer”(3)

Ve biz İstanbul'da Haliç'e nazır bir tepeye her ne hikmetse Pierre Loti (Piyer Loti)'nin adını vermişiz (!)
Onca zengin kaynakları sömürülen, fakirlik içinde hayatta kalmaya çalışan, sağlıklı olmayan içme suyu içün saatlerce yol yürüyen, elektrikten, elektrikli ev aletlerinden, iletişim vasıtalarından yoksun, bir öğün yiyecek sonrasında diğer öğünü içün garantisi olmayan, çoğu gece aç uyuyan insanlar kıtası afrika bir yanda...obez, müsrif, şımarık, kuş sütü eksik ziyafet sofralarında semiren, etiket budalası, marka düşkünü, şahsiyyetsizliğini maddi güç ve nüfuz ile telafi ettiğini zanneden, ötekinin hayat hakkını önemsemeyen, zalim, zorba, mütecaviz züppe beyaz adam öte yanda !!!

Medeni (!) batılı beyaz adamın oltasına taktığı "insan hakları", "demokrasi"  yemine gelen sazan kılıklılar ise malesef hep var olmuş dünyada !!!

Ve bugün; açlık, kıtlık ve iç savaşlar sebebiyle Afrika'dan batılı beyaz adamın ülkelerine, Avrupa'ya Akdeniz üzerinden geçmeye çalışan göçmenlerin nasıl da ölüme terk edildiğini, geri itildiğini insanlık ibretle izliyor !
Aşağıda yer alan rakamlar yoruma gerek bırakmayacak kadar düşündürücü:

Bir yılki su tüketimi (milyar litre):10.313.867

Bir yılda suya bağlı hastalıklardan ölenler: 463.303 kişi

İçecek suya erişimi olmayan insan sayısı:780.580.236 kişi

Dünyada aç insan sayısı: 862.324.770 kişi

Dünyada aşırı kilolu insan sayısı: 1.730.292.708 kişi

Dünyadaki obez insan sayısı: 813.743.110 kişi

Bir günde açlıktan ölen insan sayısı: 25.560 kişi

Ve bir günde 15 bin çocuk açlıktan ölüyor !

ABD'de bugün obezitenin sağlığa maliyeti: 521.601.988 dolar

ABD'de bugün kilo kaybetmek için harcanan: 158.002.810 dolar.
__________
(1)https://www.google.com/amp/s/www.amerikaninsesi.com/amp/%25C5%259Fimdiki-g%25C4%25B1da-krizi-2023-te-felakete-d%25C3%25B6n%25C3%25BC%25C5%259Febilir-/6633070.html
(2)https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Afrika_Talan%C4%B
(3)Kavas, A., 2015: İki Din Arasında Fransa, İstanbul Kitapevi, 211s.