Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

17 Ekim 2018 Çarşamba

Ehl-i mugalata ve eyyamcı.../Abdulkerim Erdem

-Her devir de kendisini bir "da'vâ", bir "ideal" mensubu sayarak geçinenler yok mu ?
-"Olmaz olur mu, mebzul..."
☆☆☆
Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olup bunu yükselmenin basamağı yapanlar, şartlar ve zemin müsait olduğunda namlı geçmiş zaman efsaneleriyle(!) vitrin dizerek kullananlar...!
Hele hele sloganist aidiyet yanında albeni de yerindeyse... !

Memleket millet adına, insanlık adına hiçbir şey etmemiş, cebi ve çıkarlar için yaşayan yaşayanlardan insan hep çekti, çekiyor !

Onlar ki; konsantre mübalağa ve mugalata maceralarından geçinen, çıkarları varsa, gerektiriyorsa dün küfrettikleri ile kuzu sarması olacak kadar şahsiyet fukarası... ..

Şahsiyet yoksunlarının maskelerine aldanan bir çok ahmağın "adam" zannettiği zevat, mugalatanın prim yaptığı her yerde destek de buluyor, ne acı… !

"Sakala göre tarama" ve "bol keseden sallama" becerisi mükemmel (!) bu tiplerin; insan için, insanlık adına yaptığı bir şey mi var ?

Erdemden bahs açsanız, söyleyeceği iki çift lafı mı var  ?

Ancak ehl-i mugalatanın ve eyyamcının da iyi bildikleri şeyler var...meselâ:
dört ayak üstüne düşmek…kedi misâli…

Ayrıca tavuğa darı, eşeğe karpuz kabuğu verecek kadar da ilm-i siyasete vakıflar…

Ehliyet sahibi oldukları işlerini sormaya gerek yok...

Etimoloji, semantik ve ilm-i maânîden bî-haber bu erbab-ı mugalata, parlak laflar etmeye de bayılıyorlar, ama içini dolduramıyorlar.
☆☆☆
"İşgâl ettikleri makamın hakkını veremeyen, var ise ünvanının içini dolduramayan" (ehliyetten yoksun)lara sormak lâzım:

-"Yazıyor mu sizin kitabınızda "Adamlık kriterleri" diye bir şey?"
-"?"
-"Samimiyet"?
-"?"
"Dürüstlük"?
-"?"
-"İş ahlâkı" ?
-"?"
-"Hak, hukuk"
-"?"
-"Edeb"
-"?"

-"Adalet"
-"?"
☆☆☆
Gelelim  "eyyamcı"nın hasletlerine:
"Menfaatçılık" var,
"hile" var,
"kayırmacılık" var,
"gammazlamak" var,
"dünyalık" için her yolu mübah görmek var…
"neme lazımcılık" var,
"bana dokunmayan yılan bin yaşasın",
"kaz yatırımı" var,

"fırsatını bulduğunda çırpma" var,
"…"

"gününü gün etmek"  tek gayesi !
☆☆☆
Becerileri mi ?
"İdare-i maslahat",
"ne şiş yansın ne kebap",
"her sakala bir tarak"
ve
"bukalemun ahlâkı"
(...)


Bu siyasetleriyle şekillendirdikleri atmosferlerine tabi olan ve kırıntı ile besledikleri uydularıyla safa sürmek ve gücü el altında tutmak ise "ulu erek"leri...!

Vay be !…ne insan(cık)larmış yahu...! Hayat felsefesine bak…! Zavallılar !
☆☆☆
Kur’an-ı Kerim'de" buyuruluyor ki:
"Allah size, mutlaka emanetleri [işleri] ehli olanlara vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle davranmanızı emreder."(Nisa sûresi, 58)

Ebû Hüreyre( r.a.)'den rivâyet edildiğine göre Resûlullah (S.A.V.) şöyle buyurmuş:
"İş, ehil olmayana verilince kıyameti bekle"(Buhârî)
☆☆☆
Bir toplantıda Resûlullah (S.A.V.) sahâbîler ile sohbet ederlerken, meclise bir bedevî gelir ve sorar:
- "Kıyâmet ne zaman kopacak?"

Resûlullah (S.A.V.) sözünü kesmeden sohbet sürdürür, bitirince sorar:
-"Kıyâmeti soran nerede?"

Bedevî:
-"Buradayım ya Resûlullah!" der.

Resûlullah (S.A.V.);
-"Emânet zâyi edildi mi kıyâmeti bekle!" buyurur.

-"Emânet nasıl zâyi olur ? "diye soran bedevîye cevaben Resûlullah (S.A.V.);

-"İş, ehil olmayana verildi mi kıyâmeti bekle!" buyurur. (Buhârî)