Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

21 Aralık 2017 Perşembe

Karga kemiğin boyunu ölçmeden yutmazmış...


Ölçü, evrenin her noktasında...
Olmazsa olmaz.

Güneş yılın her günü bir ölçü ile doğup batıyor. Gündoğumu saati, batımı saati 365 günün her birinde yıllar itibarı ile hiç değişmiyor.

21 Aralık...hep en uzun gece ! Bir dakika bile sapmadan, hem de dünyanın güneşin etrafında dönerken ki hızı saatte 107.200km. ve günde 2.572.800km yol katederken yılda 940.615.680km. yolda hiç hızını değiştirmiyor, yörüngede hangi saatte hangi noktada olacağı dünyanın kuruluşundan bu yana belli.
5 saatlik yolda 5 mola veren, randevusuna dakikalarca geç kalan insan mı dakik, yoksa yaklaşık yılda 1 milyar km yol alan, dakika geç kalmayan dünya mı !

Ay, güneş ve yıldızlar da hep böyle.

Dünya ve gezegenler yörüngelerinde bir ölçü üzere yüzüyor.

Farenin gebelik süresi 21 gün, insanın 280 gün, filin 660 gün.

Dünya'da denizlerden buharlaşan su ile karalara yürüyen buharın, yeryüzüne yağan karın, yağmurun miktarı sabit.
Dünyadaki suyun yüzde 97.4'ü deniz ve okyanuslarda. Kara ve atmosferdeki tatlı su miktarı 36 milyon kilometreküp hacime sahip. Bütün canlılık da bu miktardaki su ile hayat bulmuş oluyorlar.
Bu hidrolojik döngü de bir ölçü üzere.

Her bir elementin atom ağırlığı, nötron- proton ve elektron sayısı, kütlesi kendine özgü ve sabit. Yani bir ölçü üzere.

Yer çekimi, atmosfer basıncı sabit, bir ölçü üzere.

Atmosferik gazların oranları sabit.

Suyun donma ve kaynama derecesi sabit...

Sabit, sabit, sabit...

Ölçü, ölçü, ölçü...

Şimdi Kur'ân'a başvuralım:
"O,..Geceyi dinlenme zamanı, güneşi ve ayı da ince birer hesap ölçüsü kıldı. Bütün bunlar mutlak güç sahibinin, hakkıyla bilenin takdiridir (ölçüp biçmesidir)..."(En'âm, 96.)

"...Ölçüyü ve tartıyı adaletle tam yapın..."(En'âm, 152.)

Kur'ân-ı Kerim'de ölçü ile ilgili farklı surelerdeki ayetlerde ; eşlerin davranışları, insanlar arası muamelat, yağmurun yağması, dünya ve ayın ve de güneşin hareketleri, alışveriş, selamlaşma konusu .... gibi bir çok konuda ölçüden, ölçü ile var edilmekten bahis var.

Allah (c.c.)ın bir esması da "El-Hasîb" değil midir ?
Saymak, hesap etmek anlamındaki bu isim her şeyi saymışçasına bilen, hesaba çeken, asaletli ve şerefli olan, kâfi gelen, lütuf ve ihsanı sürekli olarak ve hesap üzere olan mânâsına gelir

Kur’ân-ı Kerîm’de bir âyette :

"Size bir selâm verildiği zaman, ondan daha güzeliyle veya aynı selâmla karşılık verin. Şüphesiz Allah, her şeyin hesabını gereği gibi yapandır"(Nisâ suresi, 86)

Ölçüsüzlük helâk sebebidir, kayıp sebebidir.

Karga bile kemiği yutmadan boyunu ölçer çıkaramayacağı büyüklükte ise yutmazmış.

Her şeyin mükemmelen hesap ve ölçü üzere olduğu bir evrende ölçüsüzlük ahmaklık, eblehlik, aptallık olarak sırıtır.

Peki, eblehin zararı kime ?

Adalet de bir ölçü gereği tecelli eder. Hak edene hak ettiği ile muamele etmek gibi, ne eksik ne fazla...!

Allah teâlâ Âdil'dir ve adaleti ayakta tutanları sever.

O hâlde insan cennet gibi bir hayat düşlüyorsa ölçüsüzlüğü terkedecek  !