Koy kendini onun yerine, yan başkasının derdine...
İnsanîdir, diger-kâm olmak !
Egoyu ensesinden yakalayıp kenara fırlatmanın adıdır...menfaatsiz ve insanî, dosdoğru yaşamanın zirvesidir diger-kâm'lık !
"Ağlarsa anam ağlar gerisi yalan ağlar" sözü diger-kâm için sarfedilmiş olsa gerek..
Diger-kâm olmanın en has şeklini annenin yavrusuna şefkat ve merhametinde görmüyor muyuz ?
O hâlde insan olmak şefkat ve merhamet hislerine sahip olmaktan geçer.
"Yananı Allah görür" sözü kader rasathanesi'nin imbiğinden süzülen veriler ışığında sarfedilmiştir.
Merhamet, sevgiyi de barındırır içinde ve adaleti ayakta tutar.
Empatik fiil, iyilik yapmak görüntüsüdür zahirde, dışardan bakana; o hâlde
"iyilik yap at denize, balık bilmezse halik bilir" sözünü kulağa küpe yapmalı insan.
Diger-kâm'lık;
Sevgi çeşmesinin musluğunu açmaktır, huzur pınarından kana kana içmektir.
İşe yarama duygusunun tahrik edicisi, bunalım takılmanın kahredicisidir, empati.
Kendine aşık olanın, kendine tapınanın, sunak taşlarını kırar empati..
Cimrinin cömertleşmesi, korkağın kahramanlaşmasının bineğidir, empati. Haşr, 9.ayet: "..Kendileri zaruret içinde bulunsalar bile onları/ihtiyaç sahiplerini kendilerine tercih ederler. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa, işte onlar kurtuluşa erenlerdir."
Diger-kâm'lık;
Açlar hatırlanınca, lokmanın boğazda düğümlenmesidir,
çıplağın utancını hissetmektir,
hastanın ağrısı ile kıvranmaktır,
yetimin ezikliği ile ezilmektir..
Âl-i İmrân, 92. ayet: "Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça iyiliğe asla erişemezsiniz. Her ne harcarsanız Allah onu bilir".
Hz. Peygamber’in; “Sizden biriniz kendisi için istediğini başkaları için de istemedikçe gerçek manada iman etmiş olamaz" buyruğunu hatırından çıkarmaz diger-kâm.
Hz. Hatice, ilk vahiy geldikten sonra şaşkınlık içinde olan Hz. Peygamber’i, “Korkma! Yaradana yemin olsun ki, Allah seni asla mahcup etmeyecektir; çünkü sen akrabanı gözetirsin, çaresizlerin işine koşarsın, yoksullara yardım edersin, misafire ikram edersin, hakkı gözetirsin.” sözleriyle teselli ederken, insanda olması gereken o güzel hasletleri özetlemiyor mu ?
Hâsıl-ı kelâm; ayrıldığı insanlığına kavuşmaktır, sevdiği şeyden vazgeçip, infak etmektir; sadece empati yapmakla kalmamaktır, duyuşunu eylem haline getirmektir...
Yer halkına merhamet edin ki, gök halkı da size merhamet etsin(Hadis-i Şerif).
Bir toplum diger-kâm'lığını kaybetmişse, orada zulüm âlenîleşmiştir ve "mu'tad"dır. Ancak diger-kâm insanlardan meydana gelen toplumda, huzur olur, adalet ayakta kalır !
Ne derler; "bugün bana, yarın sana"