10 Nisan 1912’de, 2224 yolcusuyla İrlanda’nın Queenstown limanından okyanusa açılan 14 Nisan akşamı bölgede buz dağları var diye telgrafla uyarılan, buzdağına çarparak su almaya başlayan, son filika yola çıktığında, yani 15 Nisan 1912 de saat 02.05’te 1514 kişiyle suya gömülen Titanik transatlantik gemisi kazasından 111 yıl sonra Titanic'in enkazını yakından görmek isteyen turistler için üretilen Titan adlı denizaltı Atlantik okyanusunda Titanik enkazının 488 m yakınında "katastrofik patlama" ile parçalandı ve denizaltıdaki beş kişi de merak ettikleri gemi enkazı yakınında okyanusun karanlık sularına gömüldüler.
Titanik, 268 metre uzunlukta, 4 bacalı, 11 katlı, 46.000 ton ağırlığında, o dönemin en lüks gemilerinden biriydi. Gemide ana güvertede yüzme havuzları, spor salonu, dans salonu, Türk hamamı, kütüphane ve tenis kortu vardı. Ayrıca 8 üyeli Titanic orkestrası da mevcuttu. Birinci sınıf ortak odaları çok özel ağaç işlemeciliği, pahalı mobilyalar ve diğer dekorasyonlar ile süslenmişti. Dekorasyonda 14. Louis, İtalyan Rönesansı ve geleneksel Hollanda tarzı bir arada kullanılmıştı...
Yani gemi şu dönemde bile aktif olsa lüks klasmanında sayılırdı.
O günün şartlarında 7.5 milyon doları ile bugünkü maliyetlerle neredeyse 400 milyon dolarlık bir gemi.
- Titanic’in 5 mutfağında toplam 60 şef ve yardımcısı çalışıyordu. 34 ton et, 5 ton balık, 40 bin yumurta, 1 ton kahve, 360 kg çay, 4 buçuk ton şeker, 1500 şişe şarap, 40 ton patates vardı gemide.
- Geminin kendine ait gazetesi bile vardı: Atlantic Daily Bulletin!
- Gemideki en egzotik objelerden biri Ömer Hayyam’ın Rubaiyat’ıydı. Eser, 1050 değerli taşla süslüydü.
- “Milyonerlerin kaptanı” lakabıyla anılan Kaptan Smith’in emekliliğinden önce yaptığı son işti Titanic.
- Uğursuzluk getirdiği düşüncesiyle “13” numaralı bir kamara yoktu!
Bu dev geminin 1. sınıf yolcuya sunduğu konfor öylesine büyüktür ki, dönemin sanayicileri, ünlü sanatçıları, aristokratları alır yerini içinde. İkinci sınıf, işadamları ile Amerika’da yeni bir hayat kurmaya giden orta sınıf aileler ve tatilcileri bir araya getirirken üçüncü sınıf, “Amerikan rüyası”nın peşine düşmüş dar gelirli göçmenlerindir. Bu şatafata rağmen işin ilginç ve mide bulandıran tarafı birinci sınıf yolcular için gösterişli bir hamam tasarlanmış olsa da 700'den fazla üçüncü sınıf yolcusu yolculuk boyunca iki küvetten faydalanma hakkına sahipti.
Titanik, döneminin en büyük, en lüks gemisiydi.
Geminin bilet fiyatları ise çok astronomik;
The Washington Times'a göre, 1912’de Titanic’e ait biletlerin fiyatları, birinci sınıf bir salon paketi için 870 £ (şilin) veya 4.350 $(dolar) 'dan, üçüncü sınıf bir salon için maksimum £ 8 veya 40 $' a kadar değişiyordu. Bir asır sonra, 2012'de bu bilet fiyatları 50.000 - 460 $ arasındaydı.
Titanik'in ilave maliyeti ile ilgili diğer hizmetler. Yüzme havuzunun kullanımı mayo kiralamayı da içeren 1 şilindir. Yolcular ilk 10 kelime için yaklaşık 3,12 dolar ücret karşılığında telgraf gönderebildiler. 12 Nisandan 15 Nisan 1912'de batmadan öncesine kadar 250'den fazla telgraf gönderilmiş ve alınmış...
Titanic'te birinci sınıf bir süitte seyahat etmek 133.132 dolara, birinci sınıf rıhtımlar 4.591 dolara denk gelmekte. İkinci sınıfta seyahat etmek ise 1.834 dolara tekabül ediyor. Ekonomik üçüncü sınıf bilet 1.071 dolar...
Evet oldukça güzel bir yatırımdı Titanic !
Gelelim bilet kampanyası sloganına...geminin biletleri "Tanrı'nın bile batıramayacağı gemi" ("Even God himself couldn't sink this ship") sloganıyla satılıyor...
Geminin İngiltere-Southampton'dan ABD-New York'a doğru yapılacak ilk seferine katılacak "şanslı" insanlar arasında olabilmek için dünyanın sayılı zenginleri, kontesler, lordlar biletleri adeta kapıştılar...
Geminin maksimum kapasitesi 3547 kişiydi ama kazanın gerçekleştiği seferde toplam 1.339 yolcu ve 885 mürettebat üyesi vardı.
Altıncı hissi kuvvetli olan 20 yolcu geminin güvenilir namına rağmen batacağından korktukları için gemi hareket etmeden önce biletlerini iptal etmişler.
Titanikteki 2224 kişiden kaza sonrası 710 kişi sağ kurtuldu. 1.514 kişi öldü. Öncelikle filikalara 1. ve 2.sınıfta yolculuk yapan kadın ve çocuklar ardından erkekler, kısmen 3. sınıf yolcuları bindirildi. 885 mürettebatın 212’si kurtuldu...bu arada, o can pazarında filikalara rüşvet alarak bindiren görevliler olduğu da açık kaynaklarda var...
Orkestranın son çaldığı şarkının ne olduğu hususunda çok fazla spekülasyon ortaya çıkmıştır. Kanadalı Bayan Vera ***, orkestra tarafından çalınan son şarkının "Nearer, my God, to thee" (Tanrım sana daha yakın) olduğunu iddia etmiştir.
Titanik enkazına turist turları sunan firmaların bilet fiyatları 90.000 - 195.000 £'a (250.000 $) kadar çıkabiliyor. OceanGate Expeditions şirketi de, bu seferleri düzenleyen bir şirket.... Şirket Titanic'in enkazını yakından görmek isteyen turistler için üretilen Titan adlı bir denizaltı ile bu hizmeti vermekte...
2021'de OceanGate Titanik'in enkazını ziyaret etmeleri için Titan'da ücretli turistler almaya başladı. 2022 itibariyle, Titanik gemi enkazına bir OceanGate seferinde yolcu olmanın bedeli kişi başı 250.000 ABD dolar...
Ve Haziran 2023...
Denizaltında bulunanların tamamının öldüğüne inandıklarını belirten ABD Sahil Güvenlikten bir Tuğamiral, turistik denizaltının enkazını, 121 yıl önce batan Titanik'in pruvasına 488 metre uzaklıkta ve yüzeyden 4 kilometre derinlikte bulduklarını kaydetti.
Denizaltı uzmanı Paul Hankin de enkazın 5 parçaya ayrıldığını, bunun "olayın ne kadar feci olduğunun ilk göstergesi" olduğunu ifade etti.
Süleyman'ın teyzesi, Titanik denizaltısında ölen Pakistanlı milyarderin genç oğlunun seyahate çıkmak istemediğini, babalar günü olması münasebetiyle babasını kıramadığı için kabul ettiğini söylüyor...
ABD Sahil Güvenliği, enkazın yakınında "feci bir patlamada" kaybolan Titanik denizaltısındaki beş yolcunun cesetlerinin Atlantik'ten asla bulunamayacağını söyledi.
Koltuk başı 250.000 $'lık seferi yöneten özel şirket OceanGate, The Independent'a yaptığı açıklamada , gemideki beş yolcunun artık öldüğüne inanıldığını doğruladı.
Nemrut, Allah ile savaşmak için bugünkü turist gezdiren balonlar gibi kartallara bağlattığı sepet ile göklere yükselir, gücüne, kudretine, zenginliğine güvenen, zayıf ve fakirleri hor gören bir kibir ile büyüklenmiştir...nihayetinde burnundan giren bir topal sinek helakine sebep olmuştur.
Hani Covid-19' da ilmine teknolojisine, gelişmişliğine güvenen, dünyaya hakim olduğunu sıranın uzay keşiflerine geldiğini göstermeye çalışan çağımız insanını alt etti, iki sene evlerine hapsetti ya !
Yunus Emre meşhur şathiyesinde ne diyor:
"Bir sinek bir kartalı salladı vurdu yere
Yalan değil gerçektir ben de gördüm tozunu"
O çok güvendiğin şey, hiç kimse bir şey yapamaz dediğin şey her ne ise; gün gelir küçük gördüğün veya önemsemediğin başka bir şey ile rastlaşır da seni de güvendiklerini de alaşağı eder, helak eder.
Yunus Emre’nin “ben de gördüm tozunu” dediği gibi, kartallarla uçan Nemrud'u bir topal sineğin alaşağı ettiği gibi; "Tanrı'nın bile batıramayacağı gemi" denilen Titanic adlı çelik yığınını yine su, yâni önemsenmeyen, mukavemet ve sertlik/dayanıklılık açısından çelikle mukayese bile edilemez suyun donmuş hali buz delip batırıverdi işte, yahut Titan denizaltısı derin okyanusta suyun basıncına dayanamadı ve infilak etti parçalandı işte !
Kartal iken tozlara bulaşmış mağrurların o güvenen hallerinden eser kalmış mıdır bu neticeleri görünce...
Evet Yunus baba, "biz de gördük tozunu billahi !"
Nemrud'un burnundan başına giren bir sivrisineğin sebep olduğu şiddetli ağrılar yüzünden sürekli olarak kafasını tokmakla dövdüren Nemrud sonunda büyük bir acıyla bağıra bağıra ölmüştür.
Bir muhâlif rüzgâr eser savurur harman gibi"
32. Onlara şu iki adamı örnek ver: Onlardan birine iki üzüm bağı vermiş, bağların çevresini hurmalarla donatmış, ikisinin arasına da bir ekinlik koymuştuk.
33. Her iki bağ da meyvelerini vermiş ve ürünlerinden hiçbir şeyi eksik bırakmamıştı. Bu iki bağın arasından bir de nehir fışkırtmıştık.
34. Derken onun büyük bir serveti oldu. Arkadaşıyla konuşurken ona dedi ki: "Benim malım seninkinden daha çok. Adamlardan yana da senden daha üstünüm."
35. Derken kendine zulmederek bağına girdi. Şöyle dedi: "Bunun sonsuza değin yok olacağını sanmıyorum."
36. "Kıyametin kopacağını da sanmıyorum. Rabbime döndürülsem bile andolsun bundan daha iyi bir sonuç bulurum."
37. Arkadaşı, ona cevap vererek dedi ki: "Seni topraktan, sonra bir damla döl suyundan yaratan, sonra da seni (eksiksiz) bir insan şeklinde düzenleyen Allah'ı inkâr mı ediyorsun?"
38. "Fakat O Allah benim Rabbimdir. Ben Rabbime hiç kimseyi ortak koşmam."
39,40. "Bağına girdiğinde 'Mâşaallah! Kuvvet yalnız Allah'ındır' deseydin ya!. Eğer benim malımı ve çocuklarımı kendininkilerden daha az görüyorsan, belki Rabbim bana, senin bağından daha iyisini verir. Seninkinin üzerine de gökten bir afet indirir de bağ kupkuru ve yalçın bir toprak hâline geliverir."
41. "Ya da suyu çekiliverir de (bırak bir daha bulmayı) artık onu arayamazsın bile."
42. Derken bütün serveti helâk edildi. (Yıkılmış) çardakları üzerine çökmüş hâldeki bağına yaptığı harcamalar karşısında ellerini oğuşturuyor ve şöyle diyordu: "Keşke Rabbime hiçbir kimseyi ortak koşmasaydım.."
43. Onun, Allah'tan başka kendisine yardım edebilecek kimseleri yoktu. Kendi kendini kurtaracak güçte de değildi.
44. İşte bu durumda velayet (himaye ve koruyuculuk) yalnızca hak olan Allah'a mahsustur. O'nun mükâfatı da daha hayırlıdır, vereceği sonuç da daha hayırlıdır.