Yumuşak karnı olan toplumlar manuplasyonlara ve operasyonlara açık olurlar...
Unutulmamalıdır ki; su uyur düşman uyumaz...
İçeriden ve/veya dışarıdan toplumu kışkırtmak içün pusuda olup, fırsat kollayanlar ve onlara müsait zemin hazırlamak isteyenler hep var olmuştur...buna karşı uyanık ve tedbirli olmak, ehl-i hak ve akl-ı selim her yurttaşın aslî vazifesidir, öyle olmalıdır...
Zaman, günübirlik ve kısa vadeli hesaplarla, eyyamı kurtarma hesapları ile hareket etme zamanı değildir...
Dış destekli toplum mühendisliği faaliyetlerine dair manuplatif araçlar hassas dönemlerde devreye alınıyor...
Bilhassa kitle iletişim araçları ve sosyal medya üzerinden milletin arasına nifak sokmaya çalışan muhitlerin ve onların kuklacılarının hareketleri dikkatlice izlenmeli, (subliminal ve) kışkırtıcı- kutuplaştırıcı satır arası mesajları, dikkatle takip edilmeli, bu odaklar ve destekçileri için ne gerekiyorsa yapılmalıdır...
Yine yapay zeka algoritmaları ile sosyal medyayı propaganda makinası ve kışkırtma mecrası olarak kullanan odaklara ve psiko-sosyal harekâtlara karşı teyakkuzda olma ve tedbir alma zamanıdır.
Bilhassa yumuşak karınları kaşımak isteyen ipi dışarıda STK'lar, vakıflar, provokatörler, kalemşörler, yanıltıcı haberler, etki ajanları ve e-hesaplara karşı uyanık olunmalı tedbirler alınmalıdır...
Biliyoruz ki, yüzyıllardır yakın-uzak coğrafyalardaki küresel güçlerin gözü, dünyanın kalbi mesabesindeki ülkemizdedir...
Dünyayı etkisine almış ekonomik sıkıntılar ile ülkemizdeki depremin ağır yükü ve travmasının oluşturduğu şartların, toplumda infial yaratma heveslilerinin iştâhını kabartacak vasatı oluşturmasına da fırsat verilmemelidir...
Kritik ve hassas bir devranda olduğumuz unutulmamalı, huzur ortamının devamlılığı, birlik ve dirliğin sürdürebilir olması, devletin bekâsı, azîz milletin istiklâl ve istikbâli açısından çok ama çok önemlidir...
Vesselâm...