Öylesi mekânda ne mümkün hasbıhâl
Mecâlis-i deni kaynarken kîl ü kal
Seng ü âhenle edilmiyor hasbıhâl
Âdem ademden kaçar oldu azîzim
★
Dost aranır olmuş kadîmü'l eyyâmda
Bayramın adı kalmış, ruhu firarda
Sıla-i rahim mi... Acep o ne ola ?
Âdem ademden bîzâr olmuş azîzim
★
Zevk ü sefâ içinde hoş geçer zaman
Gün olur Bayram gelir, gider Ramazan
Tanrı misâfiri mukîm olur bâzan
Âdem ademe katlanmazmış azîzim
★
Kimi arar imiş bayramda bayramı
Yolları gözler kimi bayram sabahı
Kimi açar imiş bayramlık ağzını
Âdem âdeme hasret imiş azîzim
★
Bayram gelince gitti Ramazan, dostlar
Ağırlandı mı acep ahbablar, dostlar
Ya dalkavuk, ricacı, sahibü'l postlar
Âdem ademden ayrı kalmaz azîzim
★
Acep veren kaldı mı ki bir hasbî selâm,
Duydunuz mu semtinizde bir hasbî kelâm
Deni dünyâ dolmuş, ne çok hesabî adam
Âdem âdemi arar oldu azîzim
★
Çalınmayan tüm kapılar bayramları bekliyor
Fukâra ve gureba bayramları gözlüyor
Boynu bükük yetimler gönülden ne diliyor ?
Âdem âdemi bayramda yoklamaz mı azîzim
__________
Mecâlis-i deni: Zelil, hor, geçici dünyanın fanilerinin aşağılık sohbetlerinin meclisleri, toplantıları.
Kîl ü kal: Dedikodu.
Seng ü âhen: Taş ve demir.
Kadîmü'l eyyâm: Eski zamanlar.