Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

8 Ocak 2019 Salı

Ey hakikat yolcusu, ölçü birimin neydi senin ?


Hakikât yolculuğu,
bulamıyacağını bile bile
aramak,
buldum dediğinde ise;
bir ötedeki hakikâti idrak ederek yeniden
yola revân olmak…

Dış âlemde iken,
iç âlemde;
akıldan gönül iklimine doğru
yol almak,
sahralar, dağlar, bağlar/bahçeler,
şehirler ve köylerden geçmek,
saraylarda, hânlarda konaklamaktır…
bir konaktan diğerine !

Evrende;
ilk defa var olan içinde bulunduğun
"an" tik-taklarını duymanın idrâki ile,
hayret denizinde yüzmektir,
yüzmeyi bilmiyorsa gayret etmektir...

Gâhi dikenli yollarda,
ayaklarının yara bere olmasına
sabır ile katlanmak,
çalılara takılmak,
gâhi kaymak gibi yollarda
şımarmadan ve şükür içinde rahvanlaşmaktır.

Yolda giderken;
bulduğu otlaklarda tıkınıp çatlamamaktır...!

Ele geçene;
sonsuza dek, sahibim diye aldanmamaktır...!

Aynı zaman diliminde kesiştikleri
yol arkadaşlarının
(aynı çağda birlikte yaşadıklarının) kahırlarına
ders niteliğinde bakabilmek,
oyunlarını
cahilliklerinden bilmek,
oynaşlarını
ölümü unuttuklarına saymaktır.

Ve bunların hepsinin;
yol şartları olduğuna,
yolculuğun gereği olduğuna
ihlâslı bir şekilde iman edebilmektir.

Ey hakikat yolcusu,
akıl ile kalp arası
bir karış diye biliyorum,
ölçtüm  demiştin ya,
sahi,
ölçü birimin neydi senin ?