Koşuyorsun da nereye ?
Durduraksız dönerken dünya
Seni de döndürüyor değil mi ?
Yeryüzünde dolandırıyor
Vücudunda dolandırıyor.
Eviriyor çeviriyor
Küçükten büyüğe
Gençten yaşlıya
Dolandırıyor
Eviriyor çeviriyor...
Durdurmaya var mı kudretin
Yahut yetkin, inisiyatifin
Yok...!
Uyacaksın !
Gece gündüze
Sen ise hâlden hâle
dönüyorsun işte !
Yetkisizsin !
kendi vücuduna
sözün geçmiyorken
Kendini sahiplenmişsin
hâkim zannınla
kendini devleştirmişsin !
Yok, yok !
Var olanı anla...
Yoklamazsan
Varı ne görür ne idrâk edebilirsin !
Firaset ile bak
Basiret ile gör !
(Heykelini) Hâkdan halk etti
Hakk ile yaşarken
Hâk ile yeksân ol ki,
sana da tevâzû yaraşır...
Kibir var ise
yokla onu ki, o da şeytanındandır...
Bağdatlı Rûhî bir beytinde der ki:
"Hâk ol ki Hudâ mertebeni eyleye âlî
Tâc-ı ser-i âlemdür o kim hâk-i kademdir"
(Toprak ol ki Allah dereceni yüce eylesin. Alçak gönüllü, mütevazı olan kişi âlemin başına taç olur.)
Hem, eninde sonunda
vücudun,
şu benim sandığın
kendi heykelin var ya;
Hâk ile yeksân olacak...
Hakk'dan gelen (ruhun)ise
Hakk'a dönecek !
Herşey aslına vasıl olacak
Rücû edecek...
Bunun içün;
Kabalık yok, hoyratlık yok
Kötü huy yok, itiş-kakış yok
Hor görme yok, dudak bükme yok
Hoş görmek var, hoş bakmak var
Sevmek var, saymak var
Nezaket var, nezafet var
Derde ortak olmak var
Yükü paylaşmak var
Ahdine uymak var
Akdini yerine getirmek var
Neticede;
Vefâ var sefâ var
Ya cehennem
Ya cennet var
Yok, yok !
Var olanı anla...
Yoku yoklamazsan
Varı ne görür ne idrâk edebilirsin !
Senin içün içinde bulunduğun ân var...
Dün yok, yarın yok...
Şu an var,
Onu kıymetlendir
Kıymetlendirecek işler yap...
Yoku yokla ki vara varasın...
Firaset ile bak
Basiret ile gör !
Sen sadece et-kemik değilsin !
Kendi zatının hakikâti varki
İşte Onunla tanış
Onu ihmal etme
Ondan gafil olma
Unutma !
___________
Hâk: Toprak, turab