Âgâh olunuz;
ilâhî adâlet
zerreyi zayî ettirmez...
Fıtrî istîdâdlarını koruyunuz,
onlar size zarar ettirmez...
Çürütmeyiniz;
fıtrî istidâdı muhafaza ediniz,
mahvolmasına yardım etmeyiniz...
Bozulmaya yüz tutmuş ise;
Hakk'a rücû ediniz...
Duâ ediniz;
Übûdiyyetinizin kıymetinin,
duâ ile ölçüldüğünü biliniz,
hem de nedâmet ile duâ ediniz...
Tâ'mir ediniz;
kendinizi sabah akşam tecdîd ediniz...
Günlük hatalarınızı tâ'mir ile
ertesi güne yırtık-pırtık
ve eskimiş girmeyiniz...
Kandil gibi olunuz;
Her dem nûr-u ziyâ ile
aydınlanıp aydınlatınız,
...ilim nehrinden uzaklaşmayınız...
İmanınızı kemâle erdiriniz ki;
Hafif esintide iman kandiliniz sönmesin.
Huzur ve üns-i Mevlâ'ya devam ediniz ki;
Aşk-u muhabbetiniz ziyadeleşsin.
Tevhîd ediniz;
Mahlûkata
kemâliyle merhamet ediniz..
Çünkü menbâ bir, su bir, fakat;
açan çiçekler muhteliftir.
"Tağut"u öğreniniz (*)
Hevâ-heves,vehim,dünyâ(lık), nefs,şeytan...
Her ne ise Cenâb-ı Hakk'dan gayrı olan !
Nefsinizi tanıyınız ki o;
Ne dünyevî ne uhrevî lütufları görmez.
Hep kendinden bilir, cahildir,
nankör, inatçı ve iyilik bilmezdir.
Hakk deyişiniz;
Cân için olsun, nân için olmasın.
Ve;
Cenâb-ı Hakk'a sâdık ve hâlis kul olmaya bakınız.
__________
(*)"Tâğût'tan , ona kulluk etmekten kaçınan ve içtenlikle Allah'a yönelenler için müjde vardır. O hâlde, kullarımı müjdele !" (Zümer, 17. Ayet)