Fedâkârlık demek, fedâ etmektir kendini...
Işığın daim olsun, yören nûr...
Yan, yan ki, karanlık kaçacak delik arasın.
Yan ki karanlık örtüsü altında gizlenenler aşikâr olsun.
Yanarken aydınlatırsın sen tükensen de etrafın aydınlık olur.
Cehâlet düşmanın, bencillik hedef tahtan unutma...
Mumu; duyanlar var, görenler var, bir de mum olan var...
Sen de haberdâr isen mumdan, önce görenlerden olmaya, sonra mum olmaya çalış...(*)
Uyandırılmamış(alevsiz, yakılmamış), heykel gibi dimdik duran mum, ışık mı verirmiş ?
Varlık vehmini tüketmeyenin ışığı olmaz, heykeldir heykel !
Kuru akıl egoyu besleyecek kaynaklara meyilli, varlık vehmini beslemeye hevesli...
Azazil, yüce buyruğa karşı çıkmadı mı ?...beğendiği aklı emre tercih etti de huzurdan kovulmuştu ya !
Akılsızlık mı mum gibi olmak, haşa ve kella, geçim aklını terk, kâmil akla davettir bu...çünkü insandan istenen bu...insana yakışan bu...insan olmanın gereği bu !
Değilse, bir daha oku !
Anlamak istemeyenin işine gelmediğinden; kalıbı, heykeli, dimdik duruşu, endamı beğeniliyordu ya...beğenileri ve beğenenleri, bendeleri ve alkışlarını kaybeden "ben"in tükenmişliği sendromunu yaşamak var sonunda !
"Ben" için en büyük kayıp, iflâsı !
Hep okuyor da insan, aynı şeyi her tekrarda, bir başka idrak ile
anlamlandırıyor !
Bildiğini tekrar okuyarak mâ'nâ derinliğine doğru yol almalı, belki inci bulurum diyerek...
Mumunuz uyanık olsun, ışık saçsın, uyumasın da karanlığa hapsolmasın, ne kendi, ne de etraf !
(*)ilm-el yakîn, ayn-el yakîn, hakk-al yakîn