4 Mart 2018 Pazar

Perdeler, örtüler ve mühürler...

Whatsapp ile Paylaş

-Aç gözünü
-Hayır açmıyorum, ışık beni rahatsız eder.
-Karanlık renksizliklere mahkum, renk cümbüşünü görsen.
-...!
-Sağır mısın ?
-Yooo, seni duyuyorum
-Kulak zarını çarparak titreştiren ses dalgalarını algılamandan bahsetmiyorum.
-...!
☆☆☆
Perdelenmiş ise insan, kilitlemiştir idrakini bir hücreye, ya azıcık bildikleriyle oluşturduğu bilgi evreni, kendi ile dış dünya arasında zayıf ve gevşek bağlar oluşturmuştur ya da daha kuvvetli ve sağlam bağlar.

İnsanda şuur ile dış âlem arasına giren bilgi temelli bu algılar perdeler oluşturur.

Kimileri için bir çok kalın perde, kimileri için ince, tek bir şeffaf perde.

Bilimsel perspektifin kazandırdığı analitik
düşünce, sanat uğraşının kazandırdığı nüansı fark, şairin kelimelerle dansının arkasında yatan mânâ derinliklerinde yüzmek, aksakallı kocaların ve bilgelerin irfanından müstefid olmak gibi temeller üzerine inşâ olan insan için perde incelmiştir, hatta şeffaftır.
☆☆☆
Aynı objeye bakanların farklı algılamaları ve çıkarımlar yapmaları perdeleri arasındaki farktan kaynaklanmaktadır.

Satır arası okumalar, tecâhül-i arîf, mecaz, cinas ve îmâları okumak ve algılamak için; görsel/yazılı malzemeye gömülü mesaj(subliminal)ları anlamak ve süzmek için; mühürlenmiş aklın mührünü, gözün-kulağın-kalbin mühürlerini sökmek için perdeleri inceltmek lâzım.

Propaganda ve reklâmcılıkta uzmanlığın öne çıktığı, dünyanın öteki ucu ile haberleşmenin ve bilgi iletmenin bir kaç saniye içinde gerçekleştiği bilgiötesi çağda algı operasyonu, toplum mühendisliği çalışmaları, toplumları sürü olarak gören maddeci psikanalistlerin ve onları istenilen yöne sürükleme üzerine çalışan düşün/taşın kuruluşlarının faaliyetlerini düşününce, yönetme/sömürme arzularının kıtalarötesinden mesafe tanımazlığını ortaya koyuyor.

Algı mekanizmasının perdesiz olması işte tam burada devreye girmeli.

Bu bir algı operasyonu mu, bir tuzak  mı ?

Beni niçin harekete geçirmek istiyorlar ?

Algı seviyesine uygun tepki oluşturma mekanizmasına ait bilgiler...

Hakikati karartma, gömülü mesajlar, dip seslerle tahrik etme ve harekete geçirme faaliyetleri.
☆☆☆
-Kör değilim ya
-Hayır, gördüğünü sanıyor ve yetiniyorsun
-Kulağımla işittim..
-Hayır, algı merkezine sinyal gönderdiler
-Hayal değil gerçekti
-Sanrı oluşturmak durumları çok ustaca..gördüğünü, okuduğunu, işittiğini yüzeysel çözümlemenden ötesini kastediyorum. İnsan yönlendirilmek  üzere  dış âlemden planlı bir şekilde sunulan bilgi bombardımanı altında, sosyal ve asosyal mecralardan !
☆☆☆
Algı mekanizmasının perdelerinin aralanması için tefekküre ihtiyaç var.(*)
Basit ve yüzeysel okuma ve algılamaların  ötesine geçmek lâzım.
Gözü olup görmeyen, kulağı olup işitmeyen, aklı olup düşünmeyenlerden olmamak, kalpleri mühürlenmişlerden olmamak lâzım. (**)

Nefsaniyyet ve şeytaniyyetin süsleyerek sunduğu tuzaklara düşmemek için, alenî olan "Hakikat"in bazen (eksik/yanlış)bilgiye dayalı bazen de cehâlet sebebiyle oluşmuş karatma perdelerini inceltmek için, göz/kulak/kalp mühürlerinin sökülmesi için; gönül ile aklın mutlak doğruya odaklanması için, tekâmül ve tekemmül için, ötesini anlamak için, kendi tarafındaki perdeleri kaldırmalı insan...!
__________
(*)“Onlar Kur’ân’ı tefekkür etmiyorlar mı? Yoksa kalpler üzerinde kilitler mi var?”(Muhammed, 24)
"Şüphesiz ki göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, akl-ı selîm sâhipleri için (Allâh’ın birliğini ve azametini gösteren)kesin deliller vardır.
Onlar, ayakta dururken, otururken, yanları üzerine yatarken (her an) Allâh’ı zikrederler; göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin derin tefekkür ederler ve:
Rabbimiz! Sen bunları boşuna yaratmadın. Sen’i tesbîh ederiz; bizi cehennem azâbından koru! (derler)." (Âl-i İmrân suresi, 190-191)

(**)"Kendisine Rabbinin ayetleri öğütle hatırlatıldığı zaman, sırt çeviren ve ellerinin önden gönderdikleri (amelleri)ni unutandan daha zalim kimdir? Biz gerçekten, kalpleri üzerine onu kavrayıp anlamalarını engelleyen bir perde (gerdik), kulaklarına bir ağırlık koyduk. Sen onları hidayete çağırsan bile, onlar sonsuza kadar asla hidayet bulamazlar"(Kehf Suresi, 57)
" İşte Allah, bilmeyenlerin kalplerini böyle mühürler"(Rum Suresi, 59)
" Allah, onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir; gözlerinin üzerinde perdeler vardır. Ve büyük azap onlaradır."(Bakara Suresi, 7)
"De ki: "Düşündünüz mü hiç; eğer Allah sizin işitmenizi ve görmenizi alıverir ve kalplerinizi mühürlerse, onları size Allah'tan başka getirebilecek ilah kimdir?" Bak, Biz nasıl ayetleri 'çeşitli biçimlerde açıklıyoruz da' sonra onlar (yine) sırt çevirip-engelliyorlar ?"(En'am Suresi, 46)
"Onlar, Allah'ın, kalplerini, kulaklarını ve gözlerini mühürlediği kimselerdir. Gafil olanlar onların ta kendileridir"(Nahl Suresi, 108)
" Dediler ki: "Bizi kendisine çağırdığın şeye karşı kalplerimiz bir örtü içindedir, kulaklarımızda bir ağırlık, bizimle senin aranda bir perde vardır. Artık sen, (yapabileceğini) yap, biz de gerçekten yapıyoruz." (Fussilet Suresi, 5)
" Onlardan seni dinleyenler vardır; oysa Biz, onu kavrayıp anlamalarına (bir engel olarak) kalpleri üzerine kat kat örtüler ve kulaklarında bir ağırlık kıldık. Onlar, hangi 'apaçık-belgeyi' görseler, yine ona inanmazlar. Öyle ki, o inkar etmekte olanlar, sana geldiklerinde, seninle tartışmaya girerek: "Bu, öncekilerin uydurma masallarından başka bir şey değildir" derler." (En'am Suresi, 25)
"Yeryüzünde gezip dolaşmıyorlar mı, böylece onların kendisiyle akledebilecek kalpleri ve işitebilecek kulakları oluversin ? Çünkü doğrusu, gözler kör olmaz, ancak sinelerdeki kalpler körelir" (Hac Suresi, 46)