3 Ekim 2017 Salı

Ey sâhib-i laklaka...

Whatsapp ile Paylaş
Ey sâhib-i laklaka, bî-edeb demem, sana !
Viranesin, harabsın, bir kendine baksana !

Sütrenin arkasından cümleye çatmaktasın
O ne dedi, bu şunu, dedi-kodu yapmaktasın

Hem zifirsin hem zibil, bir heykelsin gühahtan
Acep sen kaç okkasın, tartsam tartıya çıksan

Mürekkeb yalamakla, insanlık öğrenilmez
Laklakiyyat ustası leylek'e, insan denmez

Sana ahlâk dersi lazım, ah bî-namus bî-edeb
Ahlâk felsefesi yapma, sen ey ehl-i şekaved

Adamcıksın sen, yalakanın önde gideni
Ne zaman göreceksin ? her an seni güdeni

Kervan yürür, sen habire köşelerde ürürsün
Git kasapları dolaş, belki kemik bulursun

Yaşama anlayışın, postunla dolaşmaksa
Haydi ! yürü ormana, cümle hayvan tükürsün

Hadsizsin hem, muzilin önde gideni hem de
Gayya çukuruymuşsun, alçaklık ne kelime

Havlamak mutlu etmez,  yok ise safiyetin
Adın mürekkeb olsun hiç de “saf” değilmişsin

İlim medeniyet tarlası, irfan ise meyvası
Sen ise, mürekkeb yalamış köpeklerin kurrası

Meyvelerin yenmezmiş, piç(*)misin yoksa nesin ?
"Aşı"cı dallarına yarma aşı denesin !

İlmin yok cühelasın, kelâmın hep çalmaymış
Yaşın kemâl de olsa, senden  adam çıkmazmış

Kabir toprağın hasretle cesedini bekliyor
Kurtlar böcekler acıkmış yollarını gözlüyor.
______
* Piç( ağaç sürgünü): Halk arasında ağacın dibinde kendiliğinden çıkan sürgüne denir,  aşılanmadan büyüyüp meyve verenin meyvesi kekrektir yenilmez, bu yüzden aşı yapılır.