5 Ocak 2020 Pazar

Çağın İmkanları, Kolaycılık ve zor...

Whatsapp ile Paylaş
Zoru görmemiş, bir eli yağda öteki balda, kıtlık dönemlerinin hikâyelerine omuz silken günümüz dünyasının modern insanını kaplamış olan kolaycılık hastalığından kurtulması, kanaatime göre ancak yok ve yoklukla tanışması ile mümkün.

Bugünün insanı öyle sabırsızki... tohumu eker ekmez çiçeğini görmeden meyvesini hayal etmeye, hatta elini uzatıp koparmaya çok yakın olduğunu hayal ediyor.

Bu hayalcilik, gerçeklerden öylesine uzak ki ...deniz seviyesinde, sıfır rakımda iken; hemen şimdi, yahut en geç yarın everestin zirvesine tırmanmayı hesaplıyor.

Hele bir de post modern aydın tipi geçinenler var ki...kitapsız, okumasız malumatfürûş meydan kültürü ve avm dili ile, her hususta alleme kesilip fikir beyanı etme vazifesi üslenmişler, lâf yetiştirebilmenin ise hiç mümkünü yok.

Doğduğunda bir elinde "maus" ile doğan hazırcı gençlik ise sahip olduğu "smartphone"un klavyesini kullanmaksızın, kafasına takılanı "google asistan"a buyurarak merakını sesli cevaplar ile gidermek ile bilgi açlığını gideriyor.

Öyle eskisi gibi tertip üzere evrak arşivlemek, dökümanları klasörlemek, fotoğrafçıya gidip fotoğrafların "arabı"(negatifi)ni tab ettirip karta bastırmak, sonra albümlere yerleştirmek nostalji oldu...bunlar ile vakit kaybeden de yok zaten...Öyleki, arşivcilik de dijitalleşti...dijital platformlara güvenip, her şeylerini bulut teknolojisi ve driver'a yedeklemek gibi kolaylıklar var iken, kim uğraşır kağıt ile kartlar ile....

Yüz yüze görüşme, el ele, kol kola, omuz omuza yürüyen dostların, dostluk ve arkadaşlıklarının yerini, birbirini ömrü billah hiç görmemiş sayıları beşbin, onbinleri bulan sosyal medya dostlukları çoktaaan aldı bile...

Muhabbet denilen şey ise, çıkar sevgisi ile perçinli bir hukuk hâline evrildi....

Kolaycılık her yerde, her kesimde..eski nesil de giderek bu rüzgâra kapılıyor desem...

"Armut piş ağzıma düş" çağrısını bırakmak için bir tuşa basmaktan aciz kalıp, "google asistan" benzeri bir aplikasyona seslenmenin yeteceği günleri de görecek miyiz ?

Ne dersiniz...!
İnsanlığın sorgu-suâli de dijital ortamda yapılıyor değil mi ?

Malum, yaz ismini kişinin arama kutusuna, gelsin bütün geçmişe dair bilgileri, görüntüleri, hâli ve ahvâli !