22 Ağustos 2019 Perşembe

Editörden: Otlamaya değil okumaya gelenler...

Whatsapp ile Paylaş
Kıymetli okurlar;
Bu yazıda, yayınladığım yazılarımızın çerçevesi ve, blogun gaye ve konuları hakkında biraz bilgi vereceğim...

İnorganik âlemden (elemetler ve element altı atom, elektron vb.) yola çıkan ve organik âlemde buluşarak can denilen mefhuma konak olmak üzere başladığı yolculuğunu hücre altı/içi seviyeden başlayarak organize vücutlarına kadar sürdüren canlılar...

Hayatı anlamaya çalıştığım 40 yıllık bilim/ilim talebesi yolculuğunun üzerine tefekkür dünyamdan az-biraz irfân sosu ilâve edip, farklı milletlere ait (99 ülkeden okurumuz var) her meslek ve meşrepteki insanoğluna ikrâm etmeye çalışıyorum, bilebildiğim kadarıyla...

Neden uçu açık sorular var yazılarda, diye soranlara, hazırcı olmayın, obje/nesne üzerinde azıcık düşünme melekesini harekete geçirin demeye getiriyorum...

Tefekkür, bilginin ilme, ilmin irfâna, dolayısı ile marifete dönüşeceği şehrin kapısının anahtarı...

Tefekkür dünyamızın fakirleştiği, zengin kültür köklerimizin kurumaya yüz tuttuğu, hakikate aşinâ münevverlerin neredeyse parmakla gösterileceği günümüzde, nasib olanı nasibdâr olacaklara servis hizmetini önemseyenlerdenim...

Ahlâk felsefesi, yazılarımın temel çerçevesi olup sınırlarımızı belirliyor, çünkü insanoğlu yeryüzünden diğer türler gibi gelip geçen bir tür, ancak bir farkla, o da idrakli olmasından dolayı sorumlu tutulmuş olması !

İşte bu sorumluluğun gereği yerine getirilmediğinden, yeryüzünü fitne-fesat boğuyor.

İnsan; gayretini hangi yönde kullanırsa, o hedefe doğru yürür.
Ünvan, etiket, makam-mevki sahibi olmaya, mal-mülk para-pul edinmeye adadığı bir ömür de yaşayabilir. Ancak; eğer genel-geçer seviyede asgarî ahlâk normları eksik ise, diğer canlılardan, hayvandan ne farkı olabilir. Hayvan da yem, nüfuz, üreme ardınca ömrünü tamamlar, hem "ekolojik niş" denilen yaşadığı ortamdaki mesleği ne olursa olsun fark etmez.

İnsanın da ekolojik nişi ister müdür, ister akademisyen, memur, esnaf, rençber yahut işçi olsun; ne farkeder..bunlar araç, geçimlik için araç olmalı, o kadar.

Kaliteyi ekolojik niş değil, o nişdeki ahlâki duruş ve davranışlar belirler...Arsız genel müdür, yüzsüz bir akademisyen, yalancı-dedikoducu-fitne mühendisin veya huysuz bir esnafın kalite düşüklüğü onun nişinden değil özündeki yamukluğundan gelir.

Lâfı uzatmayalım, yazılarımızdaki bu çerçeve ile; bazen şiir yahut hikâye, bazen nesir,  kimi zaman san'at yahut popüler bilim yazısı şeklinde kaleme aldığımız yazılarda asıl gaye, içimizdeki insana hitab ederek onu harekete geçirmektir.
☆☆☆
Günün sözü ile yazı tamam olsun:

"Dünyaya otlamaya değil, dünyayı okumaya geldik !"
__________