8 Kasım 2018 Perşembe

Allah u Azîm-üş-şân'a övgü…

Whatsapp ile Paylaş
Rahman ve Rahim olan Allah adı ile

Sayısız hamd ve minnet, bir avuç  toprağa imân ışığı veren eşsiz  Allah'a yaraşır. 

Âdem (a.s.)'ın bedenindeki ruhu  üfleyen, Nuh (a.s.)'ı tufandan  kurtaran O'dur. 

Ad kavminin cezasını vermek için  kahrıyla fırtınaya emir veren O'dur.

Lütfunu gösterince, sevgilisine  (İbrahim a.s.) ateşi gül bahçesi  yaptı.

Seher vaktinde Lût kavminin altını  üstüne çeviren yine O padişahtır.

O'nun tarafına bir düşman (Nemrud) ok  atmış, fakat bu düşmanın işini bitirmeye bir sivrisinek kâfi  gelmiştir.

Düşmanı Firavunu denizde boğan, mermer  taşının içinden Salih peygamber için deve çıkartan O'dur.

O kudretli ve ebedi olan Allah, inayet  verince Davud'un (a.s.) elindeki demir, mum gibi oldu.

Süleyman'a (a.s.), mülk ve sultanlık verdi, şeytan ve peri O'nun mührüne (fermanına) boyun eğdi.

Eyyûb'un (a.s.) teninden böceklere  azık verdi.
Yunus'un (a.s.) bedenini bir balığa lokma yaptı.
Zekerriyâ'nın (a.s.) başına testere  indirdi.

O, her ne dilerse onu yapar.  Sultanlık O'na aittir, O'ndan hesap sormaya kimsenin gücü yetmez.

O, birine nimet ve  hazine bağışlar,  ötekine acı ve zahmet verir.

O, öyle bir Rab'dir ki; hava kuşlarına  denizlerdeki balığı azık yapar.

Babasız çocuk İsa'yı (a.s.) doğurtan,  beşikteki yavruyu konuşturan O'dur. 

Yüz yıllık ölüyü (Üzeyir  a.s.) diriltir.
Bunu Allahu Teâlâ'dan başka kim yapabilir?

O, öyle bir yaratıcıdır ki çamurdan sultanlar çıkarır, yıldızlarla şeytanları taşlar, kuru topraktan otlar bitirir ve "Gökleri" de O  korur, göz açıp yumuncaya kadar  cihânı birbirine çarpar da, burada  söz söylemeye hiç kimse güç yetiremez.

Birine yüz kese altın ihsan eder, beriki ekmek hasretiyle can verir. 

Biri sincap ve samur kürkler giyinir,  öteki tandurda çıplak yatar. 

Biri atlas ve seccadeler üzerinde oturur, beriki buz gibi düşkünlük toprağında yatar. 

Bir tanesi bin naz ve izzetle taht üzerine kurulmuştur, öteki yoksulluktan ağzı açık bir halde.

O, öyle bir İlâh'dır ki hava kuşlarına  balığı azık  yapar, kullarına şahlık  devleti verir. 
Bunu O'ndan başka kim yapabilir ? 

Mülkünde ortakçısı ve benzeri yoktur. 
Sözlerinde es ve âhenk bulunmaz.

İki cihânın ulusu, peygamlerin sonuncusu olan Yüce Peygamber ötekilerden sonra geldi.  Fakat önce gelenlerle iftihar örneği  oldu. 
O cihana gelince dokuz felek kendisine  miraç, nebilerle veliler ona muhtaç  oldu. Varlığı âlemlere rahmet getirdi. Bütün  yeryüzü  Ona  mescid  oldu...

Kaynak: Feridüddin Attar (K.S.), Cevahirname:Öğütler.