toprağı delen filizin,
ağzından çıkan nefesin, sahibi var…
Hep hatırla, sakın ha, unutma !
Makbuldür veren elden alanın duası…
Zinhar azımsama !
Yürekten sevmeyi bilene…
Refik ol !
Vatan uğruna
Şehid olup canını verene…
Şehid olup canını verene…
Minnet duy !
Anadan doğan yavru ki,
o yes-yeni bir tecelli…
Hiç durma, onu sev !
Kibirden duvarlar örüp,
uzağından geçirmeyenden,
onur sayıp kendini övenden,
gün gelip başını duvara vuracaktan...
Her daim uzak dur !
Tevekkül eyleyip, tedbiri terkedene,
olacak sanıp, olmayınca küfredene…
Asla yaklaşma !
Haddini aşıp söz söyleyenden,
haset edip nazar eyleyenden,
kula kulluk edip, gün bekleyenden...
Hiç durma, kaç !
Azı veren, etme isyan, verir çoğu,
O bilir, hem seni, hem beni, hem onu,
aza çoğa bakma, şükret…
Nasib olana kanaat et !
Sana hayat verene,
Seni, gonca iken gül edene…
Her daim şükret !
Kul bilmezki yarın ne gelir,
Takdir-i İlahî'ye teslimdir,
Aşk ile yoldaş, Muhabbet ile kardeş ol…
Leyla'yı bulursan, Mecnun ol !
Fikrindeki düş'ü,
Fikrindeki düş'ü,
gönlündeki sevgiyi,
dudağından dökülen sözü…
İ'tina ile tart !
Korkma ! hayattaki şerlilerden…
Görme ! kötünün gözünden…
Duyma ! sözü densizden…
Uzun sözün kısası,
"Bir"dir "bin"in mânâsı,
"İnsan"dır dünyanın â’lâsı,
kendine gel…
Rehber ol !
Ömür dedikleri, kurtlar sofrası,
şeytanmış, insanın tek baş belâsı,
altı üstü: ilk ve son nefes,
işte tahtın en â’lâsı:
beden denilen kafes…
"Can" kuşu uçmadan,
"Can" kuşu uçmadan,
Kâmil bir İnsan ol !