1 Nisan 2024 Pazartesi

Mutluluk, huzur ve iyilik...!

Whatsapp ile Paylaş

Huzur-u daim üzere olan insanlar acaba bunu nasıl edinmişler ?

Günümüzde insanoğlu maddiyatın ardı sıra o kadar hırsla koşmaktadır ki, ruhunun huzur hakkı hiç aklına gelmemekte, dünya ve dünyalık gaile ve meşgalesi içinde daralmakta, nefes almakta bile zorlanmaktadır.

Bu yaşantı tarzı da huzursuzluğun sebebi olmaktadır.

Aynı şartlarda yaşadıkları halde yinede huzursuzların yanı sıra huzurlu insanların da etrafımızda var olduğuna şahit oluyoruz .

İşte bu huzur ehli olanların hâllerine dâir şunlar söylense gerek; Onlar tepeden bakmazlar, kibrin şeytanın huzurdan kovulmasına sebep olduğunu bilirler, kibirden Allah'a sığınırlar, gerekmedikçe konuşmazlar, ya hayır söylerler yahut susarlar,  çok tefekkür eder ve söyleneni dinlerler. Her zaman ilim ile meşgul olur, öğrenmeye gayret ederler, yardımsever, hoşgörülü, mütevazı, afvedici, merhametli olup daima iyi niyetlidirler. Kötü söz, kem göz, hırs, kıskançlık, açgözlülük, bencillik, kibir, ikiyüzlülük, yalan ve dedikodu, çekememezlik, şikâyet ve benzeri her türlü menfiliklerden  uzak dururlar. Bu huyların insanın iç âleminde negatif etkileri olduğunu, hastalıklı ve marazî olduğunu, mutlu ve huzurlu olmaya engel teşkil ettiğini bilirler.

Bundan dolayı onlar ömürlerini bereketli yaşarlar, şükür ehli olup huzurlu ve mutmaindirler.

İşte bu gibi girdiği ortama huzur yayan, yanında huzurlu olunan insanlar (toplumda sayıları az da olsa) iyiki varlar ki, onların sohbet, muhabbet ve fiillerinde,  hep huzur hâli vardır...

Birkaç kelimeleri bile; asık suratları  gülümsetir, gaile ve kederi uzaklaştırır, iç âlemdeki kara bulutları dağıtır, gerginlikleri gevşetir, kurumaya yüz tutmuş dalları yeşertirler ehl-i huzur olanlar...

Böylece onlardan üstünüze sirayet eden huzur hâli ile hayatın derin mânâsına odaklanır, düştüğünüz karanlık kör kuyu, dolaştığınız karanlık dehlizlerden gün ışığına çıkar, "üzüldüğüm şeye bak", "meğer çok da önemli değilmiş dert ettiğim..." noktainazarına erişirsiniz.

Şöyle bir tâ içerden "Ya Allah, Allah'ım !" diyerek huzura yüzünüzü dönününüz derunî bir muhabbetle...bir anda huzur atmosferine erişip nefeslenmeye başlayınız ve elinizden geldiği kadar, imkânlarınız ölçüsünde iyilik yapmaya yöneliniz..!

İyiyi tercih eden insanın diğer bir insana el uzatması, onun dünyasına güzellikler katmasıdır en güzel iyiliktir. Ruhun huzur bulmasını sağlayan şeylerden birisi olan, karşılık beklemeden iyilik (yardım, hayır, lütuf, kerem, ihsan) yapmak insani erdemlerin en yücesidir.

Bir hadis-i şerifte şöyle buyrulur, “İyilik, yapıldığında ruhun rahata erdiği, kalbin huzur bulduğu şeydir”.

Yapılan iyilik, her iki tarafı da mutlu eder, bunun sonucunda huzur katsayısı yükselir, neşe, ve mutlu olma hâli gibi pozitif duygular vücuda hakim olmaya başlar ve bu  durum bir süre sonra da alışkanlığa dönüşür. 
Yine iyilik; yapan, yapılan ve hatta bunu gözlemleyenlerin beyinlerinde oksitosin hormonu salgılanmasını sağlar ki, bu hormon bir yandan korku, kaygı ve stresi azaltırken diğer taraftan sakinlik ve güvende olma hissini artırır ve kan basıncını düşürdüğünden, kalp sağlığı üzerinde de olumlu etki yapar. Bir diğer horman olan, serotonin de iyilik yapılınca salgılanmaya başlar, bu hormon da, sakinleştirici ve kişinin kendisini iyi hissetmesini sağlayan bir özelliği vardır.

Dolayısı ile iyilik yapmak, sosyal ilişkileri pozitif yönde etkilerken, aynı zamanda depresyon ve kaygı durumlarını azaltan ve mutluluğu artıran bir davranıştır.

Prof.Dr. Kemâl Sayar derki: "bir kez kalpten çıkıp da paylaşıldığında, insana misliyle geri dönmemiş bir iyilik yoktur, siz o dönüşü bazen hemen görüp hissedemeseniz de, sevgi olarak size geri döner"

"Yâ Hadi" diyerek mutlu olup huzur bulasınız inşâ'Allah...