Bir metinde ulemadan biri için şöyle şehadet edildiğini okumuştum:
"Ahvâli, akvâli ve ef'âli müstakîm idi."
(Hâlleri, sözleri ve işleri dosdoğruydu.)
★
Evet şehadet önemlidir, hani ceset dünyadan ukbaya uğurlanırken, namazı kılındıktan sonra imam efendi sorar ya cemaate:
-Nasıl bilirdiniz ?
Cenaze namazına katılanlar hep bir ağızdan:
-İyi bilirdik, derler ya !
Cemaatin, merhumu hayatta iken tanıyanların, onu bir ömür yakından/uzaktan tanıyanların şahitliğine başvurulur ya !
Hakkı olan varsa helâllik istenir ya !
"Ahvâli, akvâli ve ef'âli müstakîm idi." denilmesi uğurlanırken meyyit içün önemli tabi...cemaatten bir kısmı suskun kalır belki, bir kısmı da "iyi bilirdik" demek adetten olduğu içün öylesine der belki...
★
Üç günlük dünyada oyun-oynaş, yalan-dolan, ayak oyunları, bizans oyunları, yüze gülüp arkadan aleyh faaliyetler, çıkar içün kırk takla atmak, sahtekârca hâl ve gidiş, kırmak-dökmek, soymak-sövmek, fitne-fücur-fesat, hak-hukuk tanımazlık, gasp-kul hakkı, zulüm, kibir, dedikodu, kıskançlık gibi şeytani "ahvâl, akvâl ve ef'âl" ile ömrünü tüketen/harcayanlara nasıl şehadet edilecek peki !
Ya da "müstakîm" (dosdoğru) olmayan kişiye, törende usulen iyi bilirdik/müstakîm idi denildiğinde "yalancı şahitlik" derekesine düşülmüş olunmuyor mu ?
★
Dünya hayatı ekme, ukba ise biçme yeridir.:.ne ekerseniz onu biçersiniz.
“Nasıl yaşarsanız öyle ölür ve nasıl ölürseniz öyle dirilirsiniz.”Kıyamet ve diriliş, kişinin dünya hayatındaki yaşantısına göre tecellî edecek.... ya “Yüzler vardır ki, o gün ışıl ışıl parıldayacaktır.” (Kıyâme suresi, 22) buyruğu tecelli edecek, ya da “Yüzler de vardır ki, o gün buruşacaktır.” (Kıyâme sûresi, 24) buyruğu tecelli edecektir.
★
"Ahvâl, akvâl ve ef'âlimiz müstakîm, ahir ve akibetimiz hayr ola" niyâzı ile...