Kendimle sohbete tutuştum, ben bana dedimki:
-sen hiç;
görmeden gören
duymadan duyan
konuşmadan söyleyen
gitmeden giden
yatmadan uyuyan
yemeden doyan
terazisiz tartan
gördün mü ?
-hayır !
-kediler var ya ! kulakları ile görüyorlar, sesleri referans ses olarak hafızaya bir kez kaydedince, gözü kapalı mevzuyu görüyorlar...sen; ya ilmini ve idrakini, firaset ve basiretini artır, ya da kedileri izle biraz, tercih sana kalmış, sen bilirsin !
-peki;
yolsuza yol
elsize el
gözsüze göz
ayaksıza ayak
akılsıza akıl
aşsıza aş
başsıza baş
yuvasıza yuva
dertliye derman
imkânsıza ferman
ıraktakine kurban
oldun mu ?
-belki, kısmen !
-sen; okuduklarını bir daha oku, ama iyi "Oku !"...."insan" kime derler, iyice bir anla !...el ayak, iki göz iki kulak, bir de ağızdan ibaretmiymiş değilmiymiş, düşün !....dünyana biçtiğin değer şu mu ?...ye, iç, süslen, eğlen; mal-mülk evlat sahibi ol; ömrünü tamamla ve öl, toprak ol !...yapıp ettiklerin yanına kâr kalıyor, hem kime ve niçin hesap verecekmişsin...öyle mi ?
★
Kendim, kendimin cehâlet ve vurdumduymazlığıma şaştım kaldım !
Üstelik bir de akıllı geçiniyordum...
Vesselâm...