31 Mayıs 2023 Çarşamba

Ciğerci kedisi...Hasbî ve Hesabî...

Whatsapp ile Paylaş



Yazıyı sesli dinleyin...

Her devrin adamı olmak, muktedir değiştikçe değişmek, kılık değiştirmek (kişiliksizler için) kolay olsa gerek ki mantar gibi bitiveriyorlar sürüngen kılıklılar...

Her devirde adam olmak, adam gibi adam olmak ise hakikaten zor iştir.

Zulme, hukuk tanımazlığa ve haksızlığa karşı dosdoğru duruş "adam gibi adam" olmayan kimselerin kolayca gerçekleştirebileceği bir şey de hiç değildir.

İnsanın kendisine has, fıtrata uygun, tavırları, davranışları, ilkeleri, çizgileri, tutarlı ve samimi bir duruşu olmalıdır değil mi ?

Ancak bu duruşu yaşamak ve yaşatmak herkesin harcı değildir, bunun için muhkem bir kişilik yanında hasbîlik gerekir; hesabîler, bukalemun tabiatlılar için ise bu duruş oldukça zor bir iştir, hatta imkânsızdır.


Hesabîler mi ? onlar ciğerci kedisi gibidirler, ciğerin kokusunu iyi alırlar...

Etrafta ciğer sote kokusu varsa, yavaş yavaş, koklaya koklaya yanaşırlar tezgâha... kalabalık giderek artar, bu kalabalık adeta ciğerci dükkanının önündeki, yanı yöresindeki ciğerci kedilerinin kalabalığı gibidir.

"Sakın ha kalabalık seni aldatmasın, ciğerci isen,  ciğer bitince o kalabalık dağılır gider !" derlerdi büyüklerimiz !
Kediler içün bir çok edebi eser kaleme alınmış, şiirler yazılmıştır.

Meşhur hırranâmeler vardır mes'elâ...

Kedileri nasıl mı bilirim ? 

Kedinin eyvallahı yoktur, el-etek öpmekten hoşlanmadığı için nankör olarak yaftalanmışlardır, canı isterse kuyruk sallar, dokuz canlıdır, her pozisyonda dört ayak üstüne düşer, bencildir, ukaladır, herkesle işi olmaz, tek tabanca dolaşır, kafasına koyduğunu yapmadan durmaz...

Onların ne yapacaklarını önceden kestirmek zordur, seversiniz tırmalar, sevmezsiniz gelir yanınıza sokulur.

Bir de ciğerci kedileri var bilirsiniz... ciğerin tadını bir seferliğine almışlardır, akıllarında fikirlerinde hep ciğer...asli görevlerini unutmuşlardır, farelerle ilgilenmezler !

Ciğerci dükkânının önünden ise hiç ayrılmazlar...mekân tutmuşlardır.

Kediden lâflamışken Orhan Veli'nin "Ciğerci kedileri" şiirinin bir bölümü ile yazıyı noktalayalım:

"Ciğerci kedileri"

Uyuşamayız, yollarımız ayrı;
Sen ciğercinin kedisi, ben sokak kedisi;
Senin yiyeceğin, kalaylı kapta;
Benimki aslan ağzında;
Sen aşk rüyası görürsün, ben kemik.
Ama seninki de kolay değil, kardeşim
Kolay değil hani,
Böyle kuyruk sallamak
Tanrının her günü...