5 Şubat 2023 Pazar

Mesnevi'den hikâye; Kimden kaçıyoruz, kendimizden mi?

Whatsapp ile Paylaş

Mevlânâ'nın Mesnevisinde hikâye edilir;

Sâf bir adam, bir kuşluk çağında koşa koşa (Hz.)Süleyman’ın adalet sarayına erişti.

Yüzü gamdan sararmış, dudakları morarmıştı. Süleyman, ona
- “Efendi ne oldu?” dedi. O,
- “Azrâil, bana öyle bir hışımla, öyle bir kinle baktı ki…” dedi
Süleyman:
- “Peki, şimdi ne diliyorsan dile bakalım” dedi. O dedi ki: 
-“Ey canları koruyan! Rüzgâra emret;
Beni tâ Hindistan’a götürsün; belki kulunuz oraya gidince canını kurtarır.”

İşte halk fakirlikten böyle korkar. Onun için insanlar hırs, emele lokma olurlar.

Fakirlikten korkmak, tıpkı o adamın ölümden korkmasına benzer. Hırsı, çalışmayı da sen Hindistan farzet!
Süleyman rüzgâra emretti; rüzgâr da onu derhal Hindistan’da bir adaya götürdü.

Ertesi gün hz. Süleyman, divan vakti halkla buluşunca Azrâil’e dedi ki:

-”O Müslümana ne sebeple hışımla baktın? Ey Tanrı elçisi, bana anlat! Acaba bu işi, o adamı hanümanından avare etmek için mi yaptın?

Azrâil, cevaben dedi ki:
- “Ey cihanın zevalsiz padişahı! O ters anladı; ona hayal göründü. Ben ona hışımla ne vakit baktım? Onu yol uğrağında görünce şaşırdım.Çünkü Hak bana “Haydi bugün var, onun canını Hindistan’da al” buyurdu.
Taaccüple:
- “Yüz tane kanadı olsa Hindistan’a gitmesi yine uzak” dedim.”
İşte sen dünya işlerini hep buna kıyas et, gözünü aç da gör!

Kimden kaçıyoruz, kendimizden mi? Ne olmayacak şey! Kimden kapıp kurtarıyoruz, Hak’tan mı? Ne boş zahmet! (*)
Kaçışı olmayan son nefesi unutmak kötülüğe meylin kapısının tokmağıdır...

Yukarıdaki ifadelerinde hz. Mevlânâ, "Allah’ın emrinden ve iradesinden her iki dünyada da kaçış olmadığına" işaretle:
“Kimden kaçıyoruz? Kendimizden mi? Ne olmayacak şey! Kimden kapıp alıyoruz? Allah’tan mı? Ne vebal!”  “Dünyada bu sebep iplerini, sakın ha sakın, şu başı dönmüş felekten bilme.” “Müsebbibi açıkça gören, dünyanın sebeplerine gönül bağlar mı hiç?”(*) diyerek, dünya hayatında sebeplerin umursanmazken sonuçların insanlar tarafından önemsendiğini, “sebeplerin sebebi” Allah’ın kudret ve  iradesini görmezden geldiklerini konu eder. 

Halbuki yeryüzünde başa gelen musibetlerin çoğunun kişinin bu işleyişi umursamaması, farkında olmaması veya cehaletinden kaynaklanan körlüğü/sağırlığı sebebiyle olduğu, Hakk'tan kaçışın imkânsızlığı hakikati vurgulanır.
__________
V.Çelebi, İzbudak, Mevlânâ Celaleddin Rumi, Mesnevi tercümesi 1.cilt:sf.26, 81, 91; 2.cilt:263