Bir tüccar hergün akşam dükkânını kapatırken "bugün de kaybettik" dermiş.
Komşu esnafın adamın her gün bu söylenmesine canı sıkılmaya başlamış.
Herhalde işleri iyi gitmiyor, biz yarın dükkânlarımızı açmayalım, müşteriler komşumuzdan alış veriş yapsınlar da rahatlar belki diyerek karar almışlar.
Ertesi gün akşam üzeri dükkânını kapatma saatlerinde o tüccar kapısını kilitlerken yine "bugün de kaybettik" demez mi ?
Etrafını sarıvermiş dükkân komşuları, ve:
"Ya Hû komşu, bugün çarşının bütün müşterileri sana geldi, iyi satış yapmışsındır, niçin böyle bugün de kaybettik diyerek söylenip duruyorsun, deyince...
"Ömürden bugünü de kaybettik, bir gün daha geçip gitti demek isterim" der...
★
Evet, her geçen gün ömürden eksiltiyor, her alıp verdiğimiz nefes de öyle...
Evet, düşünmeli, bugüne kadar yaşadığımız günleri, ayları, yılları nasıl harcadık ?
Kaç gönül aldık, hangi virâneleri abad ettik, kaç kalp kırdık ya da yaptık...
Hayat dairemize girip çıkanlara ne kattık, ne aldık ne verdik Allah için ?
Aklımız başımızda irademiz yanımızda olduğu halde dedikodu, yalan, suizanlardan... ne kadar uzak durabildik...
İmkânımız olduğu halde ihmâl ettiğimiz insanlar/hayırlar/iyilikler oldu mu?
Komşu, akraba, dost, hasta ziyaretleri içün ne kadar vakit ayırabildik, ayırdık mı?
Evet tüccarın dediği gibi gün be gün, yapabileceklerimizi yapamadıklarımızı düşünerek "bugün de kaybettik" diyebildik mi ?
Yüzleşmeliyiz !
Kendimizle, geçmiş zamanımızla, ömrümüzle, hatalarımız, kusurlarımızla ve günahlarımızla yüzleşmeliyiz...
(Sakın) Kazanç saydıklarımız/ zannettiklerimiz kayıp hânesine yazılmış olmasın !
Kişi kendi ile yüzleşmeyi başarabilirse, iç âleminde bu inkılâbı gerçekleştirebilirse; bu dünyada dosdoğru yaşar, azîz ve mübârek bir ömür sürdürür, vesselâm...