Sarâhaten söylemeli lâfı eğip bükmeden
Kim darılır, kim sarılır, kim alınır demeden
★
Taş devrinden bu devire intikal etmeyen var
Çağcıl yaftasını asıp mağara özleyen var
★
Her mahalde; yürüyen var, ürüyen var, duran var
Arzusu olmayınca, hırsından kuduran var
★
Sürü ahlâkı üzere bir ömür yaşayan var
Ürüyünce, gökten kemik yağacak zanneden var
★
Kemik değil mi arzusu hem şunun şurasında
Güzdüzün hayâl eder, her gece de rüyasında
★
Olur olmaza ürüyen, dolansa bir avluda
Kudurmuş tasmasızlar bağlanmazki kapuda
★
Demeli; ürüsün dursun, yabanda dolansınlar
Yola çıkan kervanlara kuyruğun sallasınlar
★
Sırr-ı kelb nedir dersen, ya sadakat, ya da nefistir
Ya dalaşan hemcinsiyle, ya ehl-i kehf ile kıtmir