Yahut, adam sende der, burun kıvırır geçeriz.
Geçmişte bir dost ile mücerred ve müşahhastan fikir
teatisi, beyin cimnastiği yaparken, verdiği bir örnek beni farklı düşünmeye,
tefekkür dünyama döndürdü…
Bir kara sineğin yanımızdan yöremizden, gözümüzün önünden
uçup gidivermesi…!!!
Kara sinek işte !
Evet, kara sinek, kanatları var, uçuyor işte mi, deyip
geçmeliyim ben de, yoksa, saydam bir çift ön zar kanat ile çubuk şekline dönüşmüş davul tokmağı
gibi ve denge-dümen vazifesi yapan arka kanat çifti…kanatları çırpmaya yarayan
kaslar…zar kanat yüzeyinde karina halinde boyuna ve enine damarlarla gergin ve
mukavemeti artırılmış morfolojik yapı…kanadı meydana getiren hücrelere oksijen
taşıyan trake boru sistemi ve vücut sıvısı / kan taşıyarak onları besleyen damar sistemi…konup da kullanılmadığı zamanda sırt kısma kanatları kapatması…aerodinamiği
hesaplayarak uçuş ve dalış hareketlerindeki çabukluk… besine yaklaşma,
düşmandan kaçma….ve, ve, ve !
Bir minik yumurtadan, onun çekirdeğindeki DNA da şifrelenmiş morfo-genetik kodlar doğrultusunda şekillenmiş ve fonsiyonel bir vücut yapısı !
Ve bir saniyede 200 defa çırpılan kanatlar...
Kara sinek işte !
Beyin görevi gören sinir düğümü (ganglion) toplu
iğnenin ucu kadar bile değildir !
Bu kadar karmaşık metebolik olayları, uçuş, beslenme
ve üreme davranışlarını yöneten sinir düğümü !
Hepsi de bilgiye ve yeteneklere dayalı olmalı... mühendislik,
pilotaj, iklim verilerini (rüzgâr ve hava akımı) kullanmak ve verileri
değerlendirerek gereğini yapmak için de yine bilgi gerekli değil mi ?
Aşağıdaki linkte uçuş biyomekaniği ile ilgili hesaplara bir göz atınca ne çok faktöryel hesap çıkıyor uçmak/uçurmak için karşımıza !!!
Evet sinekler ve kuşlar da bu biyomekanik hesaplarla tasarımlanmış ve imal edilmiş olmalı değil mi ?
Buyrunuz bu hususta yapılmış hesaplamaları içeren bir bilimsel makale:
Uçma hareketinin biyomekaniğinin incelenmesi ve bir robotik kuş tasarımı çalışması (TIKLAYINIZ)
Nasıllara cevap buluruz da niçini sorguladığımızda kala kalırız !
Zahir ehli olarak bakıp, niçini üzerinde derûnî düşünecek miyiz ?
Etrafta görmeden geçtiğimiz, hep aynı şekliyle görüp
artık kanıksadığımız, birazcık tefekkür edince hayret edeceğimiz o kadar çok
şey, olgu, olay oluyorken, akşama ne yiyeceğim, yarın ne giyineceğim, nereye
yatırım yapsam daha çok kazanırım diye diye sayılı nefesleri fütursuzca
harcamaya devam mı edeceğiz ?
Sonra da mirasyedilere paylaşma
esnasında kavga sebebi olacak meta içün, ömr-i azizi çar-çur ederek kara
toprağın karanlıklarına gömülmeyecek miyiz ?
Gaflet üzere günler, aylar, yıllar, ömür tükeniyor işte !
Kara sinek ekosistemdeki rolünü eksiksiz yaparken,
natamam inşa hâliyle ömrünü bitirecek insan türüne başka ne misal iyi gelir onu
da bilmiyorum doğrusu !
Aziz Mahmud Hüdâyî bakınız gaflet üzre ömür tüketen gafiller için ne demiş:
Ehl-i zâhir gaflet ile Hakk’ı kor dünyâ arar
Benzer ol debbâğa* kim ol kelb murdârın arar
________________