4 Ekim 2020 Pazar

Hakkaniyyet liyakat ve "İnsan".../Nursultan Ahıskalı

Whatsapp ile Paylaş

Sordum adîl olmayı. Dedi;

-İnsan hak ve hukukuna riâyet ederiz, adalettir düsturumuz...zalimin hakkı yerle yeksân olmak...

Emanetten sordum. Dedi;

-Ehliyyet ve liyakati her dem mühim addeder, yalakayı fark eder, yanımızda tuttuklarımıza dikkat ile menâfî-i umumîyyeyi meteliğine kadar gözetiriz...

Sordum umûr-i devletten. Dedi;

-"İnsana hizmettir vazîfe-i zimmet ve devlet".  Amma "insan'a", mahlûka değil...mahlûka gereği gibi davranmalı !

Sordum kamu imkânlarını ve ehl-i zimmeti. Dedi;

-Şahsî hesaplarını ammenin üstünde  tutanlara, devlet kapusunu tapusu zannedenlere ve hırsıza, kapuyu sıkı sıkıya kapatacak, tedbiri alacak, teftişi ihmâl etmeyeceksin...

Sordum,  ya dost(muş gibi) görünenler, sinsi düşmanlar...Dedi;

-Sırtımızdan vurmaya çalışan belâsını bulur; Hakk'dan gayrıya ise asla eyvallah etmeyiz.

Dedim: "Eyvallah"...

Sordum ya müstehak ne...Dedi;

-Kin ve husumet gayyasında gece gündüz yüzenlere, çapsız söylemleri ile şurda burda gezenlere, haksız kazanımlarını kaybetmek istemeyenlere, zulmü görüp susan dilsiz şeytanlara, zalimleri alkışlayıp her daim destekleyenlere, adalet ile hükmeder, müstehakını bildirir, hukukun gereğini yerine getirir ve de asla zulmetmeyiz...

Ve ekledi;

-Biz aldanabiliriz amma hiç kimseyi aldatmayız; bilmeden yanılabiliriz de, ancak bilerek kimseyi yanıltmayız; menfaatimiz için asla hiç kimseyi kayırmayız; ehliyet ve liyakat kırmızı çizgimizdir, oradan asla geri adım atmayız...ahbab çavuş ilişkilere aman ha dikkat !

Dedim: "Eyvallah"...

Ve dedi: Allah teâlâ "Emrolunduğun gibi dosdoğru ol !" (Hûd sûresi, 112) buyurdu...ve derler ya; düz duvar yıkılmaz, sen doğru ol, eğri belâsını bulur...