5 Kasım 2019 Salı

İroni: Ya uçan balon patlarsa !

Whatsapp ile Paylaş
Hayat yolculuğunda bir buçuk kırkımız çıktı desek yeridir dostlar...Hani çilehânemiz olan toplumda erbain çıkartmak babından...

Kulak arkamıza erişemesek de, neler, nereler gördük ve işittik...

Kimler geldi, kimler geçti, göz pencerelerimizin önünden...

Kimi zaman insanlardan aldık dersimizi, kimi kez ders verir olduk insanlık yolunda olanlara, bazen mahlukata, yahut içi doldurulmuş peluş hayvancıklara, oyuncaklara...

Bu süreçte her zaman ve daima öğrenici olduğumuzu asla unutmadan öğretici olmaya çalıştık...

Kimi zaman hem sureti hem de sireti insanlarla, bazen de sadece sureti insanlarla aynı havayı teneffüs ettiğiniz ortamlarda belki bulundunuz hasbe'l kader; hatta belki meclislere, toplantılara ya da  komisyonlara da katılmışlığınız olmuştur !
☆☆☆
Kimi masallarda konu edilir; masal bu ya diye başlanır anlatılmaya...bir gün ormanda... tilki bütün canlıları toplantıya çağırmış...duyup gördüklerinizi bilmek istiyorum demiş...meğer amacı aslana bunları sunup yağ çekmek, çalıştığını gösterip yaverliğini garanti etmekmiş !
☆☆☆
Kerli, ferli ve etiketli şişirilmiş balonların uçurulduğu zamanları da gördük...
Daha sonraları bu uçan balonların havası kaçınca, yerlere pelte gibi serildiğine de şâhit olduk...

Fizik kurallarına göre uzaktaki cisim küçük görünür, yanına yaklaştıkça ise gerçek büyüklüğünde görünür değil mi ?

Peki sosyal hayatta fizik kanunları kimi zaman iflas etti desek ne dersiniz ?

Uzakta iken göze fil gibi gözükenlerin yanına varınca pire olduğunu gördük desek !

Ya da hamâsî nutuklarla  taht-ı revâna çıkıp seyr-ü sefer edenlerin birer çıkar tutsağı/kölesi olan "evet efendim"ci olduklarına şâhit olduk desek mi acaba !

Her devrin nüfuzlusunu bulup eski devirde faydalandığı nüfuzlularını unutanların, azımsanmayacak kadar bol olduğunu söylesek mi bilmem !

Üç kuruşluk menfaatin; vefa, dostluk ve kardeşlik hukukunun önüne geçtiğinin; insanlık adına üzüntüsünü çekmiş olsak da ne gam !

Çanta taşıyanların, çalışkanlara tercih edildiği primatif davranışlarla meğer günümüzde de hâlâ rastlaşılıyormuş maa't-teessüf!
☆☆☆
Emekli Öğretim üyesi, mütevâzı insan, yazar, rol model ve fedakâr öğretmen, Y.Doç.Dr.Hüseyin Özbay hocanın iznini alıp paylaştığım yukarıdaki fotoğrafı çok şey anlatıyor değil mi ?

İnsan baktığı zaman;  sureti de sireti de görmeli ki, görülür !

Siretin surete yansıması ehlince okunur !
Kodları ise davranışlarda ve dilinin altında sırlıdır...bir masa etrafında bir insan ile sohbette olanların bazen; kimi ayı, kimi tavşan yahut tazı, kimi merkep yahut katır...kimi fare, kimi tilki...yukarıdaki fotoğrafın bir ironik hikâyesi !

Ve de belli eder kendini ki, her kim ola insan !
☆☆☆
Hüseyin hocam; ömrünüze bereket, ne güzel bir kompozisyon paylaştınız, düşündürdünüz bizleri !