İlhâm denir o kaynağa ki;
hikmet çiseler çisem çisem,
kimi lü'lü ve mercandan hikem,
kimi atîye dâir filhakika mübrem.
☆☆☆
Bir cambâz vardır ki adı vesvas
gah girer damardan verir bir heves
ya müsrifliğe iter yahut da nekes
yuları ile buldurur evhâma ma'kes
☆☆☆
Âkîl de derler ki, adı vicdandır,
danıştır, hakikata aşina ve tanıştır
her hâle uyan tecrübeyle konuşur
ka'le alan huzurla, almayan çile ile buluşur
☆☆☆
Hayâl gemisine binen yolcular
tur be tur, liman liman gezinir...
kaptanı ya azazil yahut mülhime
ya ateş denizinde mum, ya kandildir karanlık geceye
☆☆☆
Akıl ki kurmaydır, ilim ile muhkem
vicdan, hayâl ve ilhâma hakem
evham vereni tâ ezelden tanır
esir değilse nefse, Hakk'ı batıldan ayırır
☆☆☆
Öyle bir zemin ki, ne kesif ne latif
adı nefstir, kendi cesetten hafif
Nefhâ mı vesvas mı, hangisiyse muktedir
Muktedire hep yakın vaziyettedir
☆☆☆
Hepsi insana hizmetkâr, akıl, fikir emanet
İnsan için var edilmiş bunların hepsi alet
Kimi ölçücü biçici, kimi de yardan itici
Vücûd iklimine sultan, el-Hâlık'a secde et