Whatsapp ile Paylaş
Ben salkım söğüt.
Hoş geldin !
Gölgemden faydalanıyorsun, sana oksijen de üretiyorum. Karbondioksitini alıp havanı da temizliyorum.
Yeşilliğim ile gözlerine renk katıyor gönlüne huzur da veriyorum.
Yanımda konuştuklarını ise sır deyip gizliyorum...
Bir isteğim var senden, hem senin hem benim için; yanıma gelen kimi insanlar, gece ya da gündüz altımda ateş yakıyorlar.
Nefesimi kestiler, dumanı ile boğdular. Dallarım o yüzden kurudu kaldı. Onları da "iyi ağabeyler" yeni budadı.
Bak şu hâlime;
o eski hâlimden, eser mi kaldı ?
Kaldır başını yukarıya, bak bir bana !
Kurumayan dallarımla direniyorum hâlâ, yeniden sürgün verip tutunuyorum hayata...
Ve;
dün yine geldi üç kendini de beni de bilmez.
Yaktıkları dumanlı ateş var ya, saatlerce sönmez. "Boğuldum" demeye nefesim yetmez.
N'olur !
Söyleyiver hemcinslerine, budur ricamız, odunumuz olsa da, "odun" değiliz.
Bizde de cân var, ölü değiliz. Yeşile kıymasınlar, bizleri anlasınlar.
Zarar vermesinler bize, şu boş beleş faydasızlar...
Yakacaklarsa üşüyünce ateş, benden uzakta yaksınlar, n'olur söyle onlara kardeş !
Ben canlıları seviyorum, ücret aldım mı hiç, bak hizmetim de beleş !
Yine gel emi ! Özletme kendini...
Ha unutmadan deyivereyim, bak unuttun, giderken bırakma yanıma çöplerini emi !
Hem öyle üzülme, bak dallarım gürleşip uzuyor yine...bekliyorum seni, görmek istiyorum her zaman gölgeliğimde.
Hepinizi seviyorum, kucak dolusu içten selâmlar...!
Salkım Söğüt