Öyle bir derya ki;
sakinleri tebdili..mahileri tanınmaz..
Öyle bir deryâ ki;
Vuslat-ı mahal..
Hâsılat-ı hayâl..
Öyle bir deryâ ki;
Zamanın ve devranın hem ötesinde
hem berisinde
Öyle bir deryâ ki;
Ne sonu vardır, bir acaib;
ne başı vardır, bir garaib..
Öyle bir deryâ ki;
Ölçüye gelmez…
Kusur arayan göz kusurludur göremez..
Öyle bir deryâ ki;
Zât'a mahsus..
sıfatlandırılamaz bâ-husûs.
Öyle bir deryâ ki;
Hem var, hem yok..
Hem zahir hem batın...
Hem malûm; hem madum..
Hem hükmü hak, hem de mutlak…
Hem nakli hem akli..
Öyle bir deryâ ki;
Varlığı yoklukta, yokluğu varlıkta..
Başlangıcı sonuna şamil, sonu başlangıcına…
Öyle bir deryâ ki;
Akılla yüzülemez, seyri beyân edilemez.
Öyle bir deryâ ki;
Belki de küreksiz ve yelkensiz
aşk sandalıdır tek bineği…
O da sanki âdem yüreği !