5 Eylül 2018 Çarşamba

Öküz gelmiş eşek gitmiş sana ne !…

Whatsapp ile Paylaş
Mesnevî'de hikâye edilir:
"Birgün  Mevlânâ  hazretleri mecliste  sakin bir vaziyette oturuyorken, orada bulunan birisi meclisteki sükûtu  bozmak için lafa girer; 

-'Sultanım, bugün şehre şevketli bir  paşa hazretleri geldi. Ve filan  Beye, Sultan Alaaddin adına büyük  bir  beylik yetkisi verip gitti' der.
Bunun üzerine Hz.Mevlânâ: 

-'Öküz  gelmiş, eşek gitmiş...Bize ne bu  hikâyeden ? Aman ha, ömür çok  azizdir. Bu arbededen kurtul da gel' der.
Konya-Mevlânâ türbesi
☆☆☆
Kütahya doğumlu Divan şairi Şeyhî'nin meşhûr "Har-name"sinde bahsi geçen Har(eşek) otlaktaki öküzlere özenir, serbestçe otlamalarına, başlarında taç gibi gördüğü boynuzlara heveslenir de, ekin tarlasını danesi ve sapıyla hem yer hem çiğner, ekinliği kara toprağa döndürür. Ekin sahibi elinde bıçağı ile gelir, öfke ile 'har'ın kulağını keser. Eşek taç hayali kurarken kulaktan da olur…
☆☆☆
Kontrolsuz hayal ve nefsanî isteklerin peşinde hevâ ve heveslerinin esiri olanlar, kendilerine ikrâm edilen ömrü fütursuzca heder ederler de, sonradan duyulan pişmanlık fayda etmez.

Unutmamalı ki;
Ömr-ü azîz bir defalığına yaşanacaktır…ya süfliyyet ya ulviyyet hâlinde…ya âsî ya mutî olarak...

Heba edilen vakit ise tekrardan yaşanamaz.
Bu sebeple ömrü, vakt-i azîz olarak bilmek ve kıymetlendirmek gerektir…

"Sen (insanlığının) kadrini bilmezsen, kader sana haddini bildirir" demişler hayatı okumayı bilenler.

"Gelmiş öküz, gitmiş eşek" sana ne !
Bana anlatıyorsan eğer, bana ne !

Mü'minun sûresi 3. ayette bak ne buyuruyor:
"Ve onlar ki, boş ve yararsız şeylerden yüz çevirirler. Boş yere söylenilen sözden ve işlerden sakınırlar."
Bizlere boş ve yararsız işlerle ilgilenmek, bunların boş lakırdılarıyla vakit geçirmek/harcamak yakışmaz.

"Ya hayır söyle ya sus" düsturuna uyarız…
"Hakkı ve sabrı tavsiyeyi" farz biliriz…
"İyi işler ile iştigal etmek"i prensip ediniriz…