Whatsapp ile Paylaş
Bir gün bir arif kişi cum'a namazı çıkışında şöyle demişti:
"Camiden, bu küçük kubbenin altından büyük kubbenin (dünyayı, atmosferini kastederek) altına çıkıyoruz. Sadece burada Allah'ın huzurunda değiliz, büyük kubbenin altında da huzurundayız unutmayalım"
☆☆☆
Kime ser hoş deriz ?
Mey içene değil mi ?
Hayır hayır ne yaptığını bilmeyen,
fayda ve zararını tefrik edemeyen, aklı başında olduğunu zanneden kişi de "ser hoş"tur…
☆☆☆
Kim ki mü'min ve akîl olduğunu iddia eder
Kendi için nef-i etemm, ekmeli ihtiyâr eder;
Rızâyı ilâhi, kurbet ve vuslatı gaye eder
Hevâ heves peşinde ömr-ü azîzi zâyî etmez..
İşte o âdem şerhoş değildir, akîl ve kâmildir…
Eğer ki zâyî eder, bu âdem ser hoş ve sakîldir.
☆☆☆
Mesela "namaz mü'minin mi'râcı"…Niyet etti kişi namaza, iftitah tekbirini aldı…eğer gönlü Rabbinden gayri şeyler ile dolu ve meşgul ise, Rabbinin huzurunda olduğunun idrâkinde olmadan gaflet içerisinde ise, bu âdem ser hoş değil de nedir…"Siz serhoş iken namaza yaklaşmayın (Nisâ sûresi,43) buyruğunu bir de bu açıdan düşündük mü acaba ?
Peki bu hâl sadece namaz için mi geçerlidir…!
Tabi ki hayır !
Küre-i arz'da bir an bile Allah (C.C.)'tan gafil olmamaya dikkat edilmeli ki, buna da "İhsan" demişler…!
Değilse (içmeden) ser hoş olanın hâlinin sonu çıkmaz sokak.
Aklı başında olmayanlar gönül kırar, ağzını bozar, kul hakkı nedir tınmaz...herkesi kullanmayı, her şeyi sömürmeyi kendine hak bilir...
Maâz'Allah…