Whatsapp ile Paylaş
"Su bendinde bir parmak oyuk açarsanız oyuk giderek büyür ve bend yıkılır..."
Sosyolojik olaylara bakınız, dünya milletler tarihinde basit gibi görünen bir kıvılcım büyük toplumsal olaylara, kargaşalara, hatta savaşların çıkmasına sebep olmuştur ve milletler tarihi bunun örnekleri ile doludur.
Arap baharı Tunus'ta seyyar satıcı Muhammed Buazizi'nin protesto eylemi ile başlayıp nerdeyse tüm kuzey afrikaya dalga dalga yayılmadı mı ?
Ukrayna'daki turuncu devrim spekülatör Soros'un açık toplum enstitüleri ve finans kaynakları ile desteklediği STK'ları üzerinden yapılmadı mı ? Sonrasında ise halkın en temel problemleri çözülememiş, dünyada yaşanan ekonomik kriz Ukrayna’da en üst seviyede hissedilmiştir.
Yakın tarihte izlediğimiz bu kargaşalara dair örnekleri çoğaltmak mümkün...
Gürcistan'da "Gül devrimi", Kırgızistanda "Lâle devrimi" gibi karışıklıklar da benzer özelliklere sahiptir ve yine piyon yönetimleri işbaşına geçirme amaçlı olarak batı dünyası tarafından organize edilmiş, finanse ve manüple edilmiştir...
...
Bazen karaya vuran balina bahane edilir, bazen üç beş ağaç, bu şekilde başlayan masumane doğayı koruma hareketleri çoğu kez manüplatör etki ajanlarının iştihasını kabartır.
Bu tür kargaşa ve karışıklıkları yaşayan toplumlarda ortaya çıkan maddî ve manevî zararı ise toplumun geneli göğüslemek zorunda kalmıştır !
...
Toplumu bir sembol etrafında kitleleştirdiğiniz andan itibaren eğer manuple ederseniz onlar sürü davranışına bürünür, siz çoban !
Eğer çoban kötü niyetli ise...ahvâliniz yaman !
Taraftar davranışı ve holiganizm de semboller üzerinden yürümez mi !
En basitinden futbol camiası ve taraftarlar arasındaki holiganlar, bir karşılaşma sonrasında karşı sembollere karşı yakıcı-yıkıcı eylemler gerçekleştirmiyorlar mı !
Bu, birikmiş şiddet ve kin duygusunun sembolizm üzerinden/vesilesiyle dışa vurumu değil midir ?
Semboller üzerinden mesajlar iletmek, kitleleri ortak bir sembol etrafında toplamak, ortak idealleri paylaşanların bir araya gelmesi, beraberlik/birlik açısından elbette önemlidir.
Ancak kitle eğer kontrol edilemezse, yahut verdiğiniz mesajı farklı yönlere çekerek kendi kötü emelleri için kullanmak isteyen manuplatörler olursa (ki vardır ve her zaman da etki ajanları/provokatörler olacaktır) o zaman kötü niyetli kişi yahut devletlere bu enstrümanı kullandırmış olursunuz ki, bu ateşle oynamaktır...
Sonuçta yakıp yıkma iç güdüsü ile, ne uğruna meydana çıktığını ve davetçilerin gerçek niyetini unutmuş/ bilmeyen, iyi niyetli masum insanların ve dahi toplumun zarar görmesi ile sonuçlanan sosyal patlamalara sebep olunur, iyi niyetle başlattığınız hareket kontrolünüzden çıkmış olur...
Dostumuz olmadığı bir çok olayda görülen batı dünyası, çıkarının gereği dünyanın bir çok ülkesinde sembol dili üzerinden bu tür tezgâhları her zaman uygulamaya koymuştur, koymaktadır, koyacaktır da...
...
Meselâ "temiz toplum için beyaz mendil salla" gibi saf-temiz-pâk olmayı çağrıştıran bir sembol üzerinden masum bir söylem uyarıcı mahiyette ve iyi niyetle serdedilebilir, amma şunu unutmamak gerekir ki, bu gibi söylemler maya tutar da sembol etrafında bir araya gelenler kontrolunüzden çıkarsa ve düşmanın istediği ve kitleyi kanalize edeceği mecralara sürükleyeceği bir enstrüman haline gelirse... !
Son söz;
Ülkemiz için, milletimiz için, güzel düşünce ve fikirlere sahip olanların Allah yolunu açık etsin, kötülük düşünenlerin de zaten Allah belasını veriyor...
Düşmanın; hainiyle, ekonomik enstrümanlarıyla, spekülatörleriyle, medyasıyla, etki ajanları ile üstümüze çullanmaya çalıştığı hassas dönemlerde "iç çekişmeler" birliğimizi bozmasın, "bir topluluğa duyduğumuz kin bizi adaletsizliğe itmesin"...ve kırgınlıklar kutuplaşmalar olmasın...inşâ'Allah.
Alvarlı Efe M.Lutfi Hz.leri ne güzel demiş:
Âşık der inci tenden
İncinme incitenden
Kemâlde noksan imiş
İncinen incitenden
Hastalıkta, dar günde, düğün dernekte, selde depremde, afet ve musibet esnasında meşrebler, kişisel tercihler önemini yitirmiyor mu ?
Herkes, yakın çevrede bulunanlar, kapı komşu olanlar birbirine destek olmuyor mu ?
Birlik ve dirliğimizi, huzur ve ahengimizi bozmak isteyipte pusuda yatan, fırsat kollayan, nifak tohumlarını ekip sulayanlara fırsat vermemeli...!
Vedâ hutbesinde Hz. Peygamber buyuruyor:
"...şeytanın, şeytan tıynetli ahlâksız azgınların, şeytânî düzenlerin vesvesesinden, dalaveresinden kendinizi koruyun"
Güzel insanların yaşadığı ülke hepimizin... kötü emelleri olan birilerinin huzûrumuzu bozmasına fırsat vermemeli...
Birliğimiz ve dirliğimiz, huzur ve muhabbetimiz daim olsun, selâmlaşma ve emniyetin dört bucağına yayıldığı mübârek topraklarımızda huzûr ve güven hakim olsun !
☆☆☆
İki âyet:
"Ey iman edenler! Allah için hakkı titizlikle ayakta tutan, adalet ile şahitlik eden kimseler olun. Bir topluma olan kininiz sizi adaletsizliğe itmesin. Adil olun. Bu, Allah'a karşı gelmekten sakınmaya daha yakındır. Allah'a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır"(Mâide Suresi, 8)
"Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder; hayasızlığı, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor"
(Nahl Sûresi, 90)