Haktan gelen âşıklar Hakka yürür Sultanım
Sineleri bir acı hasret bürür Sultanım
Akarken coşkun sular kıvrım kıvrım ummana
Alınan her nefeste zaman erir Sultanım
Dünyaya meyledenler kanar onun süsüne
Hakka ram olan gözler neler görür Sultanım
Maksudunu bilmeyen, matlubunu ne bilsin
Pusulasız yolcular nere varır Sultanım
İnsanı kâmil olan anlar insan halini
Zalimlerin elinde güller kurur Sultanım
Kapına yüz sürenler gördü sendeki sırrı
Geç kalanlar başını taşa vurur Sultanım
Aşkı senden öğrendik, edep erkânı senden
Muhabbetin kalplerde her dem durur Sultanım
Yetim çocuklar gibi kaldık âlemde sensiz
Teselliye muhtacız kimler verir Sultanım
Âşıklar göçüp gider adı kalır geride
Aşkı tatmayan sine elbet çürür Sultanım
Sen erersin vuslata hicranın kalır bize
Aşıka vuslat devlet, neş’e, sürur Sultanım