e-Dergi: Fikir, Kültür, Edebiyat ve San'at, Popüler Bilim muhtevalı yazılar - Editör: Prof.Dr. Suat Kıyak - Redaktör: Nursultan Ahıskalı - İletişim: nefes.kelam@gmail.com
30 Kasım 2023 Perşembe
Lakırdı kavafları...
29 Kasım 2023 Çarşamba
İnce ele sık doku...
28 Kasım 2023 Salı
Çamurda yürümek düz yolda bile zordur
Derlerki;
"Çamurlu düz yolda yürümek var ya, kuru topraklı yokuşa tırmanmaktan çok daha kuvvet ister..."
İşte bu yüzdendir ki "dosdoğru" olanın yürüyüşü ahsendir. Fazla çaba gerektirmez, aradığı kendini bulur, talebi bacalardan dökülür, huzur atmosferi ile soluklanır...tıpkı kaygusuzluk denizinde kulaç atan abdal gibi !
O, ötelerdedir; çamurdan, çamurda debelendikçe çamura saplananlardan, tâ haşre kadar.
Dünya ve dünyalık tasası, iktidâr kavgası, etiket müptelası, dolambaçlı, eğri ve yanlış yolların yolcusu adamların çamurlu güzegâhına ne talipdir ne de o batağa düçârdır o...
Çünkü; bu mücâdeleler, gören göz için, bataklıkta debelenen bir insanın, hırsına yenik düşüp, şerefini çamura bulamak çabasıdır hakikâtte...
Ve nihayetinde alttan almalar, takla atmalar, tuzak kurmalar, aleyh tavır takınmalar, eğilmekten kamburlaşmalar ile, o batağın çamuru sıçrar beyaz yakaların üstüne...
★
Eğer "Eşref-i mahlûkat", üç paralık itibar ve çıkar için şerefini pâymal etmeyi göze almışsa, buna iblis ne yapsın...!
Sırıtıp duruyordur...
Ya da makâm-ı câhimde seslendirilecek "kendin ettin kendin buldun" türküsünü besteliyordur...
'Ve insana, kendi gayret ve çabalarının sonuçlarından başka bir şey verilecek değildir !” (Necm, 39)Vesselâm...
27 Kasım 2023 Pazartesi
Mel'un, vicdanı kör kütük ayyaş...
25 Kasım 2023 Cumartesi
Rüzgâr horozu ya da gülü...
21 Kasım 2023 Salı
Mavi ve siyah...
19 Kasım 2023 Pazar
Hak ve müstehak...
18 Kasım 2023 Cumartesi
Hiç unutma iki gözüm...
17 Kasım 2023 Cuma
Kim Hâkim Kim Mahkûm...
14 Kasım 2023 Salı
Ölen insanlar değil, "insanlık"...
11 Kasım 2023 Cumartesi
Bozuldu dünyanın düzeni...
6 Kasım 2023 Pazartesi
Şükrân ile ihtiram etmeli...
5 Kasım 2023 Pazar
Dokunmayan yılan yaşasın mı ?
Kazık atmayı, sahtekârlığı, aşırılığı, zarar vermeyi, kan dökmeyi, sömürmeyi, ezmeyi, zayıfı kullanmayı, haksız kazanç sağlamayı, mütecavizliği ile insanlıktan çıkıyor...
Bir gün dünyadan gideceğini aklına getirmeden.
Bir gün hesaba çekileceğini düşünmeden...
Mezar ehlinin de içinde öyle zannedenler vardı elbette.
Acep şimdi pişman mıdırlar ?
Şimdi onların pişman oldukları şeyler, keşke yapmasaydık dedikleri şeyler var ya, hâlihazırda hayatta olanlar için önemsenmediğinden olsa gerek, o kötü fiilleri işlemeye devam etmekteler...
Hem de insancıllık ve insan hakları söylemlerini dillerinden düşünmeyen, güyâ medeni olduklarını iddia edenler tarafından.
Bir de hamâset taslayanlar var ki, bunlar sadece lâf üretmekte, zulüme seyirci, zalime sessiz, mazlumu görmezden gelmekteler...
Aman ha ateş size dokunmasın !
Unutmamalı...mezar ehlinin de içinde "bana dokunmayan yılan bin yaşasın" diyen "iyi"ler(!) vardı elbette.
Bakara sûresi 30. âyette Rabbimiz buyuruyor: "Hani rabbin meleklere, “Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım” demişti. Onlar, “Biz seni övgü ile tesbih ederken ve senin kutsallığını dile getirip dururken orada fesat çıkaracak ve kan dökecek birini mi yaratacaksın?” dediler. Allah “Şüphe yok ki, ben sizin bilmediklerinizi bilirim” buyurdu."4 Kasım 2023 Cumartesi
Tırtıl yazıları ve başkalaşmak !
3 Kasım 2023 Cuma
Nakıştan Nakkaş'a...
2 Kasım 2023 Perşembe
Kiralık kafa ve akıl...
"Kafasını, acıkınca yenilecek karpuz niyetine taşıyanlar, akıllarını sadece onu taşımak için kullanırlar" (S.Kıyak)
1 Kasım 2023 Çarşamba
Filler ve Ebabil Kuşları...
Abdülmuttalib:
- Ben develerin sahibiyim. Kâbenin de onu koruyacak sahibi vardır!
Bu görüşmenin sonunda Abdülmuttalib'e
Ebrehe'nin ordusu büyük bir fili önden sürerek Mekke sınırına dayandı.
- Ey Mahmud (fil) çök! Sakın ileri gitme, sağ salim geriye dön!
Mekke'ye tam girilecektiki bu büyük fil (Mahmud) ilerlemek istemedi, direndi, zorlanınca da yere yattı.